Malpraktis Davaları

MALPRAKTİS DAVALARI

• Malpraktis hekimin hatalı uygulaması anlamına gelen tıbbi bir terim olup, malpraktis davası, herhangi bir sağlık probleminin giderilmesi için hekime veya bir kuruma başvuran hastanın beklenmedik bir zararla karşı karşıya gelmesi durumunda hastanın açacağı dava türüdür.
• Ortaya çıkan zararların giderilmesi amacı ile mağdur hem hukuki hem de cezai yollara başvurma hakkına sahiptir. Malpraktis davalarında doktorun bilgisizliği, deneyimsizliği veya ilgisizliği sebebi ile mağdur zarar görür.
• Yanlış tedavi sonucu hastanın hem hekimden hem de varsa hekimin bağlı bulunduğu hastaneden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı vardır.
• Uygulanan yanlış tedavi cezai sorumluluk bakımından mağdurun vücut bütünlüğüne karşı işlenmiş bir suçu meydana getirmektedir. Bu suçun niteliği hastada meydana gelen zarara göre ( örneğin; taksirle ölüme sebebiyet verme veya taksirle yaralama suçları olabilir) değişiklik gösterir.
• Tazminat davalarında görevli mahkeme hastane özel ise Tüketici Mahkemeleri, eğer devlet ve üniversite hastaneleri ise görev idari yargıdadır.
• Eğer idari yargının görev alanına giriyorsa izlememiz gereken yol  yanlış tedavinin meydana geldiği veya sonuçlarının ortaya çıktığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde ilgili kuruma zararın tazmini talebini içeren dilekçe ile başvuruda bulunulması gerekir.
• Başvuruya olumsuz yanıt verilmesi halinde, yanıtın hasta veya yakınına tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemesinde tam yargı davası açılmalıdır.
• İdarenin başvuruya hiçbir yanıt vermemesi halinde, başvurudan itibaren 60 günün dolması ile yine talebin reddedildiği kabul edilir. Bu sürenin dolmasından itibaren 60 günlük süre içerisinde tam yargı davası açılmalıdır.
• Özel hastaneden dolayı tüketici mahkemelerine başvurmanız gerektiğinde zararın öğrenilmesi tarihinden itibaren Türk Borçlar Kanunumuzun vekalet ilişkisine uyguladığı  zamanaşımı süresi olan 5 yıllık süre geçerli olacaktır.