Yılın ilk milli bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’dır. 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim olarak diğerleri takip eder. Her bayram coşku ile kutlanır, törenler yapılır, okullarda şiirler okunur, marşlar çalınır. Bu bayram maalesef Corona’ya denk geldik.
65 yaş üstü sokağa çıkamaz iken 20 yaş altı da eklendi buna. Okullar tatil edildi, lokantalar, cafeler, AVM ler kapandı, çoğu işyerlerinde ya vardiya usulü; ya da evden mesai yapılır oldu. Hafta sonları büyükşehir statüsündeki illerde sokağa çıkma yasağı da uygulanıyor. Virüse karşı gereken önlemler alındı ve uygulanıyor.
Bazı şeyleri algılamakta zorlandığım oluyor, yaş elliyi geçince devrelerde ağır hareket oluyor. Mesela bu haftaki sokağa çıkma yasağının niye dört gün olduğunu net olarak algılayamadım. Gerçi ilk günden beri sadece hafta sonları yasak getirilmesini de algılamış değilim ya neyse. Önceden haber verilir; sonra on beş veya yirmi gün herkese sokağa çıkmayı yasaklarsın, olur biter. Tüm millet karantina süresini yaşamış olur. Neyse konumuza dönelim; bu hafta yasağımız neden dört gün oldu? Okullar zaten tatil, tören olamaz, stadyumda bir etkinlik olamaz. Çocukların gidebileceği, oynayabilecekleri parklar da yasaklı zaten. Üstelik saat ikiye kadar markete arabasız gitmek serbest ise bu neyin yasağı tam anlamış değilim. Arabalı sokağa çıkarsak virüsü daha hızlı mı kaparız veya hafta içi sokağa çıkıp hafta sonu evde oturunca virüsü atlatıyor muyuz anlamadım. Dedim ya; yaş elliyi geçince artık aklımın bazı şeyleri algılamada zorlandığına karar verip, fazla üzerinde durmadım.
Durmadım; çünkü biliyordum ki gerek tören, gerek fener alayı yürüyüşü, gerek stadyumda gösteri olmasa da olurdu, Anıtkabir’e gidilmese de olurdu, sivil toplum örgütleri tören meydanlarına çelenk koymasalar da olurdu.
Egemenlik ulusun olduktan sonra; milli bayramlarımızı öyle veya böyle kutlarız. Türk Milletinin iradesini temsil eden ve Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilan ettiği gün olan 23 Nisan tarihini millet olarak kutlamaktan asla vazgeçmeyiz. Balkondan da olsa, pencereden de olsa hiç fark etmez; egemenlik ulusun olduğu sürece Mustafa Kemal Atatürk’ün millete hediyesi olan ve milli gün ilan edilen günlerin tamamını kutlarız.
Daha kutlanacak bir çok 19 Mayıslarımız, 30 Ağustoslarımız ve en önemlisi 29 Ekimlerimiz var. Hep birlikte sağlıkla kalalım ve kutlamalarımızı yapalım.
Nice bayramlara
