Ali Gönen

ŞU SÖZ TAM DA BİZİ ANLATMIYOR MU?

Ali Gönen

  • 2067

Rus Çariçesi Katharina II, hükümeti ile arasındaki ilişkileri şöyle özetlermiş: Bakanlarımın görüşlerine, benim gibi düşünürlerse katılırım... *** Adam, “Ben ahlak bekçisiyim diyor” Ne demekse? Sokağın, apartmanın, hatta mahallenin ahlakını koruyor kendince. Sayıları da her geçen gün artıyor bu modellerin. İşin kötüsü ahlak bekçilerinin sayıları çoğaldıkça ahlaksızlık artıyor. Şu yaşıma geldim, gördüğüm şudur: Ahlaka en çok zarar verenler, bu ahlak bekçileridir. Bekçi bu. Öpüşen gençlere kızar. El ele tutuşan gençlere kızar. Bira içene kızar. Akşamcıya kızar. Kucaklaşana kızar. Kısa etek, kot pantolon giyen kadına kızar. Hatta tahrik ediliyorum diye yeni traşlı erkeğe bile kızar. Kızar çünkü aklı şeyindedir. Kızar çünkü esas ahlaksız kendisidir. Kızar çünkü “hoşgörüden” zerre pay almamıştır. Ketumdur. Yüzü gülmez. Okumaz yazmaz, ama her şeyi de bilir. Beyim sana ne elin ahlakından, sen kendine baksana. *** Bekçi bey! Gençlerin el ele tutuşması, öpüşmeleri, kucaklaşmaları var ya, birer güzelliktir, özgürlüktür, yaşamın ta kendisidir. Ama sen bunlara kızarken hırsıza, uğursuza bayılırsın! Yalancıyı, dolandırıcıyı baş tacı edersin. Senin ahlakının en iyi, en doğru ahlak olduğunu kim söyledi sana acaba? *** Diğer yandan fırıncıya bakar mısınız? İçkili lokantalara, içki satan esnafa ekmek vermek istemiyormuş. İşe bak sen. Yakında aç susuz da bırakılacağız. Fırıncı baba, sen içki almak istemiyorsan alma. Seni bir zorlayan mı var? Ayranını, şurubunu içe goy.. Alkol alana ne karışıyorsun? İçmeyene elbette kimsenin sözü olmaz. Ama yerinde ve zamanında içki almak, çok şeydir. Tek sözcükle: Adamlıktır adamlık, adam olmaktır. Bunu da böyle bilesin fırıncı baba. Varsa bu işlerin bir hesabı, herkes kendi hesabını verir. Sana ne oluyor! *** Sevgili okurlar diyeceksiniz ki, bu “bekçi” modelleri niçin türedi? Niçin kadınlarımız öldürülüyor? Çocuklara tecavüz ediliyor? Ahlak ve alkol bekçilerinin sayısı niçin artıyor? Şundan: Bizi yönetenler gülmüyor, gülmeyi bilmiyor. Espri nedir, hoşgörü nedir, sanat nedir bilmiyorlar. Bize kızıyorlar, azarlayıp duruyorlar, hep bağırıp çağırıyorlar bize. Kötü sözcükler kullanıyorlar. Bilgece davranmıyorlar. Hukuk ve demokrasi ile, kültür ile bir ilgileri yok. Sevecen değiller. Biz de onlara baka baka bu hale geliyoruz işte. Durum budur.

Yazarın Diğer Yazıları