PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

GÜÇLÜ KANATLAR

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 1369

Her çiçeğin suya ve gün ışığına ihtiyacı vardır. Peki, ne kadar? İhtiyacı olduğu kadar! Yaşamını sürdürmesine, çiçek vermesine yetecek kadar su ve gün ışığı...! Peki, fazlası? Fazlası onun yaşamını söndürür! İyi ve güzel olan şeyleri sevdiklerimize olması gerekenden daha fazla ya da ihtiyacı olan dozdan daha fazla verdiğimizde, zannettiğimiz gibi,  onlar için iyi bir şey yapmış olmuyoruz. Eşimizi, çocuğumuzu ya da ebeveynimizi çok sevdiğimiz için çok fazla korumacı olduğumuzda, fazla abartılı sevdiğimizle onu boğduğumuzda, çok ilgili olmak adına tüm dikkatimizi karşı tarafa verip, ona odaklı yaşadığımızda çok iyi bir şey yapmış olmuyoruz. Aslında onu yok saymış oluyoruz! 
Bir çiçeğin yaşaması için gereken su miktarından fazlasını vermek nasıl ki, bir süre sonra onu çürütür. Hayatta kalması için gereken gün ışığından fazlası nasıl ki, onu yakar ve kavurursa, sevdiklerimize aşırı odaklı olmak, aşırı koruyucu davranmak, aşırı ilgi ve sevgiye boğmak da bir süre sonra, hem bizi hem de sevdiklerimizi tüketir, aramızdaki sevgi ilişkisini çürütür. Çok faydalı ve çok güzel bir yemeği çok fazla yemek vücudumuza faydadan ziyade rahatsızlık verir. Sindirebileceğimiz kadar, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kadar yemek; hazmedebileceğimiz kadar, ruhumuzun ihtiyaç duyduğu kadar duygu! 
Her şeyde olduğu gibi, duygularımızın da çoğu zarar, azı karar! Çok’lar her zaman çok yaralar! Bunu kozadan çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesi çok güzel anlatır. Faydalı bir eylem olan yardım etme davranışı bile, yerinde, zamanında ve kararında olduğunda hayata bağlar, değilse kelebeğin hikâyesinde olduğu gibi yaralar.
Bir gün, adamın biri, kozanın kelebeğe dönüşme serüvenine tanıklık etmek ister ve oturup günlerce bu süreci izler… Önce kozada küçük bir delik belirir… Adam kelebeğin saatlerce bedenini bu küçük delikten çıkartmak için nasıl çabaladığına, nasıl amansız mücadele verdiğine tanık olur… Kelebek kozadan dışarıya çıkabilmek için hiç durmaksızın çabalar, aralıksız çırpınır durur… 
Ardından bir an kelebek durur, sanki ilerlemek için çabalamaktan vazgeçmiş gibi gelir adama! Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış, artık yapacak bir şeyi kalmamış gibi gelir. Adam bu duruma çok üzülür ve kelebeğe yardım etmeye karar verir. Eline bir makas alarak, kozadaki deliği büyüterek, kelebeğe yardım eder… Adamın kozadaki deliği açması ile birlikte, kelebek gerçekten de çok hızlı bir şekilde kozadan dışarıya çıkıverir. Fakat bedeni kuru ve üstelik kanatları da buruş buruştur… 
Adam iyi bir şey yapmış olmanın gururu ile kelebeği izlemeye devam eder… Kelebeğin kanatlarının açılarak genişleyeceğini ve kanatlarının gövdesini taşıyabilecek kadar güçlendiğini umut etmektedir. Ama bunların hiç birisi gerçekleşmez. Kelebeğin kanatları hiçbir zaman gövdesini taşıyabilecek güce erişemez ve kelebek hayatının geri kalanını kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirir. 
Çünkü iyi niyetli adamın kozada açtığı delikten dolayı, kelebek kanatlarını güçlendirememiştir. Kelebeğin kanatlarını güçlendirmek için, kozadan kendi başına çıkana kadar kanatlarını çırpınması gerekmektedir. Kanatları bu şekilde güçlenecektir… Ancak adam, yardım etmek adına, kelebeğin kanatlarının güçlendirmesine izin vermemiş, onun buruşmuş kanatlara sahip olmasına,  hiçbir zaman uçamamasına neden olmuştur. 
Sevdiklerimizin iyi olması için, onların hayatlarına yaptığımız müdahalelerin, gerçekten onların ihtiyacı olan bir şey mi, yoksa bizim ihtiyacımız olan bir şey mi olduğunu iyi düşünmemiz gerekiyor.
Bazen sevdiklerimiz için en iyi olan şey, bir adım geride durabilmektir! Büyümeleri için, gelişmeleri için, hayatta kalabilmeleri için, bu hayatta tek başına ayakta durabilmeleri için, yürüyebilmeleri için, düştükten sonra tekrar ayağa kalabilmeleri için…
Bazen sevdiklerimiz için en iyi olan şey, onların kozasından çıkmak için çırpınışlarını izleyebilme sabrı gösterebilmek, hiçbir şey yapmadan kalabilmeyi öğrenebilmektir! Kanatlarını güçlendirebilmeleri için, geniş ve güçlü kanatlarla hayata uçabilmeleri için…
Sevdiklerimizin güçlü kanatları olması, kendi hayatları olması dileğiyle…!


 

Yazarın Diğer Yazıları