NORMALLEŞ(eme)MENİN PSİKOLOJİSİ
Özge KOÇAK
- 3281
1 Haziran 2020 itibariyle ülke genelinde ‘Yeni Normalleşme’ kapsamında Mart ayı öncesi düzene belirli tedbirlerle geçmeye çalışıyoruz. Kademeli olarak başlayan süreçte sokağa çıkma yasaklarının kalkması, alışveriş merkezlerinin ,kafelerin, kuaförlerin açılması, 18 yaş altına konulan yasakların kalkması derken, suratımızın yarısının göründüğü maskelerle eski düzenimize geri döndük.
Yeni normalleşme sürecinde aslında kastedilen bu durum değilken çoğu kez aksesuar niyetine taşıdığımız maskelerimiz ile hayatımıza kaldığımızda yerden devam etmeye çabalıyoruz. Normalleşme süreci çokta umduğumuz gibi gitmezken, pek çoğumuzun duyduğu ekonomik kaygılardan dolayı başlayan bu süreçte neden normalleşemediğimizin psikolojisini yazmakta fayda var diye düşünüyorum.
Korona virüs, 2019 yılı Aralık ayında Çin’de ortaya çıktığında bazılarımız virüsün varlığından o zamandan haberdardı. Çin’in ülkemize çok uzak olduğu düşünülürse bize geleceğini ve yerleşeceğini hayal bile etmemiştik. Virüs hızla Avrupa ülkelerine yayıldığında kendimizce çeşitli şekillerde bu yayılmayı mantıksallaştırdık ve virüsün bizde de olabilme ihtimalini inkar ettik.. Avrupalıların evlerine ayakkabı ile girdiklerini, bizler kadar temiz olamayacaklarını savunduk! Yurt dışı uçuşlarının devam etmesi, İran’da görülen vakaların artması derken ülkemize geldiği Mart ayında çoğumuz önce öfkelendik ve sonrasında pazarlığa başladık. Pazarlığımız; bu lanet virüsün havalar ısınınca çekip gitmesi ve bize daha fazla engel olmamasıydı.
Mart ayından Hazirana kadar elimizden geleni yaptık, evlerimizden çıkmadık, ofislerimize, iş yerlerimize gitmedik ancak ne var ki yaz aylarının gelmesi ile ne aşıdan bir ses alabildik ne de virüsün yok oluşundan. Vaka sayıları azalsa da her zaman tahmin edilenin üstündeydi.
Haziran ayı itibariyle bizler artık sabrımızda tükendiğinden normalleşme sürecine başladık ve karantinalarımızı, meslerimizi yitirdik. Yani Mart ayında virüs ülkemize ilk geldiğinde yaşadığımız sürece geri döndük. İnkara başladık. Her akşam Sağlık Bakanı Koca; yeni sağlık verilerini açıklıyor ancak biz ülke olarak inkar evresini yeniden yaşamaya başladığımızdan bu verileri görmezden geliyoruz. Çünkü haklı olarak planlarımız, yaza dair hayallerimiz vardı ve gerçekleştirmek istiyoruz. Ama unuttuğumuz bir şey var biz olmadığımızda hayallerimiz, umutlarımızda olmayacak.
İnsanlık tarihi çok fazla savaşa, katliama, doğal afete ve salgınlara şahit oldu. Ülke olarak çok fazla terör saldırısı, deprem, sel yaşadık. Hepsinin de üstesinden birbirimizle konuşarak, yan yana olarak geldik. Ancak şu an içinde bulunduğumuz durum diğerlerinden çok farklı ve biz yabancı olduğumuz bu durum karşısındaki tepkilerimizi bile belirleyemiyoruz. Belirsizlik bizi çaresizliğe sürüklüyor belki ama insanın olduğu her yerde de umutta oluyor.
‘Yeni normalleşme’ sürecinde sağlıklı ve umut dolu günlere…
Sağlıkla Kalın…
Uzman Psikolog
Özge KOÇAK