Özge KOÇAK

KORONA VİRÜS SALGININDA PSİKOLOJİMİZİ KORUMAK

Özge KOÇAK

  • 2979

2019 yılının son zamanlarında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmış olan ve sonrasında çok hızlı bir şekilde yayılarak tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüs ile tanıştık. KORONA.
Virüsün ülkemize girişi resmi kaynakların açıklamasına göre 11 Mart 2020. O günden bu güne her gece Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına kilitlendik ve her geçen gün artan ölü ve vaka sayısını takip ediyoruz. Şu an ülkemizde her an her yerde söylenen bir önlem var. Evde Kal. Bazılarımız bu uyarıya tam anlamıyla uyuyor olsak da bazılarımız çalışmak zorunda olduğumuzdan, sağlık çalışanı olduğumuzdan ve bunun gibi sebeplerle dışarı çıkmak zorunda kalıyor. Ama şu bir gerçek ki yaklaşık 2 haftadır ülkemizde normal şartlarda bir hayat devam etmiyor. Dışarı çıkmak zorunda kalanlar eve virüs taşır mıyım endişesi yaşarken evde kendisini karantinaya alanlar bu durumun daha ne kadar süreceğini ve maddi kayıplarını düşünüyorlar. Peki bu şartlar altında psikolojik sağlığımızı nasıl koruyacağız? Sosyal medya, haberler ve vaka sayısı nedeniyle her geçen gün artan kaygımız ve bu günlerde yayılan maalesef ki aslı olmayan yalan yanlış haberler karşısında nasıl bir tutum sergilemeliyiz?
1-Öncelikle içinde bulunduğumuz durum bir kriz durumu. Bu durumu reddetmek, yokmuş gibi davranmak veya şu an yapamadığınız şeyler için sadece şikayet etmek kaygı durumunuzu daha fazla arttırarak sağlığınızın da riske girmesine neden olacaktır.
2-Bu salgından nasıl korunabilirim ve ne gibi önlemler alabilirim sorusunu özellikle bu alanda uzmanlığı olan (enfeksiyon uzmanı, virüs uzmanı) bilim insanlarından dinleyerek önlemlerinizi alın.
3- Kaygıyı arttıran başlıca şeylerden biri de birbiriyle sürekli çelişen bilgilerdir. Bu bilgiler sizin belirsizlik yaşamanıza ve bir konuda karar veremeyip adeta donma tepkisi göstermenize neden olur. Korona virüs ile ilgili haberleri doğru yerden ve doğru kişilerden öğrenmek çok önemli. Her akşam televizyon kanallarına çıkan ve saatlerce konuşan kişiler bu işin uzmanı olmayabilir. Her duyduğunuza inanmayın. Bu konuda Sağlık bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütünün haberlerini dinlemenizi ve dikkate almanızı tavsiye ederim. 
4-Şu an sosyal medyayı her açtığınızda korona virüsle ilgili pek çok şeyle karşılaşıyorsunuz. Tek gündemimiz bu. Ancak bu durum sizi her seferinde kaygılandırıyorsa sosyal medyanızı sınırlandırın. Eski filmleri, dizileri içinde korona gündeminin olmadığı bir şeyleri izlemeye ve okumaya çalışın. Evinizde bu konuda konuşulanları da sınırlandırın. Farklı şeylerden bahsetmek kaygınızı normal seviyeye çekecektir. 
5-Çocuğunuz duydukları, gördükleri karşısında endişe yaşıyorsa ve kaygı seviyesi artmaya başladıysa onunla duyguları ve aldığınız önlemler üzerine konuşun. Çocukların bu durumla baş edebilmeleri için şu an pek çok gönüllü terapist  hikayeler yoluyla çocuklara destek olmak için çalışmalara başladı. Sosyal medyayı bu amaçla kullanabilirsiniz.Aynı zamanda çocuklarınıza içine biraz oyun, biraz şarkı katarak hijyen kurallarını öğretin. Bu konuda da sosyal medyada çok güzel videolar bulabilirsiniz.
6-Yaşanan şu süreçte evde tek yaşıyorsanız, düşüncelerinizi ve duygularınızı lütfen yazın veya anlatın. İlla birinin dinlemesi gerekmiyor. Kaygılarınızı dışarı vurmak kaygıyla baş etmek için bir yöntemdir. 
7-Aynı evde yaşadığınız sevdiklerinizle sabah kahvaltısı, akşam yemeği gibi rutinlerde bir arada olmaya özen gösterin. Bu anların tadını çıkarın. Bu anlarda koronadan konuşmamaya özen gösterin. 
8-Eğer bu süreçte kaygılarınız her an sizinleyse, bu durumla başa çıkamayacağınızı düşünmeye başladıysanız, artık boğulacak gibi hissediyorsanız lütfen bu durumda online olarak bir ruh sağlığı uzmandan destek alın. 
    Sağlıkla Kalın. Evinizde Kalın. 

Yazarın Diğer Yazıları