KORONA GÜNLERİNDE ÇOCUK OLMAYA DAİR..

•    2000 ve sonrasında doğan çocuklar, ebeveynleri tarafından her istediği olan, her türlü imkana sahip ve çoğu zaman sorumluluk duygusunu bilmeyen çocuklar olarak tanımlandı. Ta ki korona salgın süreci başlayana kadar. Şu an ülkemizde 18 yaş ve altının sokağa çıkması yasak, okullar salgının başlangıcından beri eğitimine online olarak devam ediyor. Tüm bunlar olurken kreş sürecini de dikkate alırsak yaklaşık 4 yaşından beri her gün evden çıkan, belirli rutini olan çocuklar artık evlerde. Yani şu süreçte bizler kadar etkilenen ve sorumluluk duygusu ile hareket eden bir grup varsa onlarda bu çağın çocukları. 
•    Birinci ayını geride bıraktığımız salgın günlerinde çocuklar haklı olarak sıkılmaya ve şikayet derecesini arttırmaya başladılar. Ergenler odalarında olmaktan ve okula gitmemekten keyif alsa da ilkokul çağı çocukları sokağı, okulu özlemekteler. Bu zamana kadar kafanı tabletten kaldır bir dışarı çık şeklinde söylendiğimiz çocuğumuz şimdilerde dışarı çıkmak istiyor da aksi gibi biz izin veremiyoruz. Evde geçirilen izolasyon sürecinde anne babalara yardımcı olmak adına pek çok uzman çocuğunuzla keyifli vakit geçirmenize yardımcı olabilecek ve evde yapılabilecek etkinlikler paylaşmaya başladı.(Bu etkinlikler için www.emdr-tr.org sayfasını ziyaret edebilirsiniz.) Bu güzel bir gelişme ancak çocukları her an oyalamaya çalışmak, her an bir etkinliğe boğmak ne kadar doğru? Şöyle bir düşünün, sıkılmaya bir an olsun vaktinizin olmadığı zamanları. Her an bir şeyle meşgul olduğunuz anları. Ne kadar keyif alırsınız bu durumdan? Ara sıra durmak, ne yaptığınızı bilmek ve bazen sıkılmak istersiniz. Sıkılma zamanları aslında neyi istediğimizi anladığımız zamanlardandır aynı zamanda. Evet çocuklarınızla etkinlikler yapın, oyunlar oynayın ancak onu kendinize bağımlı kılmadan, kendi kendine bir şeyler yapmasına da imkan tanıyarak, ve bazen ‘sıkıldım anne-baba’ cümlelerini duymazdan gelerek yapın bunu. 
•    Korona günlerinde çocuk olamaya dair bir diğer konu ise duyguların paylaşımı. Evde birlikte geçirilen zamanın artmasıyla ve bu sürenin belirsizliğini de korumasıyla birlikte birikmiş olanların açığa çıkması, artan kaygı seviyesi ile birlikte alınganlık, öfke, çabuk sinirlenme ve moralsizlik yaşamakta normal. Ancak aile içinde bu duyguları birbirinize ifade etmeniz önemli. Kızdığınız, öfkelendiğiniz şeyleri hele ki bu süreçte biriktirmeden birbirinizle paylaşın. Şu an verdiğiniz tepkilerin gerçek sizi yansıtmadığını, aynı şeyleri çocuklarınızın da yaşadığını, şu süreçte görülen olumsuz yöndeki değişimlerin anormal duruma verilen normal tepkiler olduğunu bilmek, sakinleşmek için önemli bir bilgi.
•    Korona günlerinde çocuk olmayı konuşurken salgın sonrasını ve yaşanabilecekleri de çocuklar açısından konuşmak gerekiyor. Umudumuz salgının tez vakitte bitmesi ve hayatımıza kaldığımız yerden devam edebilmek. Ama bu o kadar kolay olacak mı? Evde eğitim görmeye, geç saatte uyanmaya tek bir tık’la derse katılmaya alışmış olan çocuklarımız rutinlerine geri dönmede neler yaşayacak? Öngörüm eğer süreç 2. Dönemin hepsini kapsayacak şekilde devam ederse ve çocukların okula başlangıcı Eylül ayına kalırsa Eylül ve Ekim ayının çocuklar ve aileler açısından uyum ayı olacağı yönünde. İnsanın ve özellikle çocukların uyum sağlama yeteneği olan varlıklar olduğunu göz önüne alırsak okul başarısında düşüşler, erken kalkma sorunları, evden çıkmak istememe, ev dışı yaşama yönelik önyargıların kısa sürede aşılacağını ve salgından önceki düzene geri dönüleceğini düşünmekteyim.
•    Şu an biz yetişkinler de çocuklarımızda zor günler geçiriyoruz. Bu süreçten her çocuk farklı şekillerde etkileniyor. Özellikle korona virüs taşıyıcı bir aile üyesi olan veya korona virüse yakalanmış çocuklar için bu durum daha fazla kaygı uyandırıyor. Beklentimiz bu zamanları travmaya dönüşmeden atlatabilmek. Ancak çocuklar yetişkinlerden farklı olarak gördüklerinden ve duyduklarından da kendi başlarına gelmese bile etkilenebilmektedirler. Eğer salgın sonrasında da çocuğunuzda olumsuz davranış ve duygular devam ederse, salgın sonrası hayata uyum sağlamakta güçlük yaşarsa bir uzmandan destek almanızda yarar vardır.
•    Sorularınız ve paylaşımlarınız için [email protected] adresine yazabilirsiniz.
      Sağlıkla Kalın…