Doğuş Çelik

Adım Adım İnşaat & Emlak

Doğuş Çelik

  • 4025

Sevgili okurlar,
Olumsuz birçok şey ile dolu koca bir yıl geride kaldı. Simdi yepyeni bir yılın ilk günlerinde, geçtiğimiz yıl başımıza gelen olumsuzluklardan uzaklaşıp, yepyeni ve toz pembe bir yıla girelim diyebilmek isterdim. Lakin geçmişe takılı kalmadan, geçmişten ders almanın gerekliliği ile, bu yazımızda, yılın ilk günlerinde "yapı güvenliği" ile ilgili birkaç mühim konuya değinmeden edemeyeceğim. 
Malumunuz İzmir'de yaşamış olduğumuz deprem, hepimizi tekrar bu konuya yoğunlaştırdı ve artık bu konunun sadece ciddi darbeler aldığımızda gündeme gelmesinden çok büyük rahatsızlık duymaktayız.
"Yapı güvenliği" denilince ilk akla gelen, kullanılan ürünlerin kalitesidir. Kalite kesinlikle önemli bir noktadır, ancak bu yüksek oranda kullanım yaşını ve yıpranma konularını esas alır temel olarak. Gerçek yapı güvenliği, kullanılan ürünlerin niteliği ve "uygulama" bicimi ile ölçülür. Yani her konuda olduğu gibi bu konuda da esas nokta, bilimdir. 
İsini ciddiye alan, isinin hakkini veren doğru eğitimi almış mühendisler ve yine bu vasıflara sahip denetleyici personeller bu bilimin, sahada vücut bulmuş halidir. Muhakkak her yapılan isin içerisinde bu meslek grupları bulunur ancak insan sağlığı ile ilgili hiç bir konu, sadece 1 kişinin insafına ve vicdanına bırakılmamalıdır. Tüm birimler ve tüm organlar işini nizami yapmak zorundadır. 
Bütün bu bilimsel konuşmalar, mühendisler, teknik insanlar, ürün kalitesi, denetleyici birimler, denetmenler aslında günün sonunda gelip toplumun genel vicdan ve ahlak yapısına dayanıyor. Çünkü bütün bunlar doğru ve bilimin ışığında yürüse bile, fiziki olarak sahada yine finans kaynağı olan inşaat firmasının yetkilisinin iki dudağı arasında kâr-zarar ilişkisi içerisinde bir tüccar gibi karar veriliyor. İşte bu tüccarlığın içerisinde vicdan, merhamet ve ahlak var ise bir sorun yok. Ancak para terazinin bir tarafında daha ağır basıyorsa, kalan tüm değerler hafif kalıyor ve bizler hep yas tutmak zorunda kalıyoruz. Bu noktada sorun, cezai yaptırımların gözden geçirilip revize edilmesiyle bir nebze çözüme kavuşacaktır.
Bu yılın ilk yazısında, sizinle yeni yıl coşkusu ile başlamak isterdim ancak bu topraklara düşen ateş bu kadar taze olduğu ve sektörümüz ile doğrudan ilişkili olduğu için kayıtsız kalamadım. 
Çatınızın altında, güvenle, huzurla yaşayacağınız sağlıklı günler dilerim.
 

Yazarın Diğer Yazıları