Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

ÇOCUK EĞİTİMİ 

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 334

içimizdeki çocuğa pedegojik yaklaşım 
Nasıl ki her toplum kendi varlığını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek için , yıllar süren sosyalizasyon süreci boyunca çocuklarına eğitim vererek, bütün bilgi ve birikimlerini onlara aktarırsa; toplumun en küçük birimi olan ailede de aynı süreç biraz daha özel bir şekilde devam eder. Ve giderek okul, çevre, , iş, askeri gibi kurumlarda ve daha doğrusu ölene kadar bu süreç devam eder. Toplum içindeki çocuğa bu eğitim verilir de, içimizdeki çocuk bundan geri kalır mı? Ya da geri kalırsa, başa gelmeyen kalır mı?
Evet, asıl konuya gelelim. İçimizdeki çocuğun sosyalizasyon süreci. Çocuğun eğitim konusu. Hiç büyümeyen, hep çocuk kalan başına buyruk bir çocuğun eğitim konusu. Dışındaki görünen tarafı 70-80 yaşına kadar olgunlaşa olgunlaşa Kemal'e erse de; hevesleri de, istekleri de, arzuları da hiç olgunlaşmayan ve hep çocuksu kalan ele avuca gelmez bir çocuk. Hele de aşkları. Hele de aşkları. 
Hani derler ya: " Kırkından sonra azanı teneşir paklar!" diye. Aynı durum. Ama sen gel de bunu çocuğa anlat. Anlatmaktan başka da çare yok. O da anlamak zorunda. Kusura bakmasın. O kadar da değil artık. Sürekli peşinde dolanıp, kırıp döktüklerini toplamak neyse de, teneşir durumları insanı toplum içinde trajikomik durumlara sokuyor. Hadi bunu da geçtik, nefisin isteklerini bile sollamış durumda bu çocuğun istekleri. Yani diyeceğim, öbür tarafta da işimiz epey zor gibi bu çocuğun yüzünden. 
Toplumla da pek öyle yüzyüze gelme şansı olmadığı için, durumu bir şekilde idare edeceğiz mecburen. Ya ufak tefek zararsız ya da makul zarar verici isteklerine göz yumacağız. Maksat gönlü olsun, mızıllayıp durmasın. Yok buna da razı olmuyorsa, arada bir teneşir resmi gösterip geri çekmek lazım ki, aklını başına toplasın. Yoksa yarın öbür gün başına bir şey gelir melirse, büyük olarak neden uyarmadım diye suçu üzerimize atmasın.
 

Yazarın Diğer Yazıları