SEVGİNİZİ NASIL ALIRSINIZ?
Nuray Bartoschek
- 5225
Garson “Sevginizi nasıl alırsınız efendim? “ diye sordu kibarca.
Adam “ Orta pişmiş olsun lütfen “ dedi.
Biliyorum, “Bu ne saçma konuşma ! “ diye düşünüyorsunuz .
Doğrusu, Amerikalı psikiyatrist Abraham Twerski’nin “Balık Sevgisi “ hikayesini okuduğumda gözümün önünde böyle bir sahne canlandı.
Hikayede genç adam “ Neden balık yiyorsunuz? “ sorusuna “Çünkü balığı seviyorum” diye yanıt verir. Soruyu soran soran kişi “Balığı seviyorsun öyle mi? Bu nedenle balığı yakalıyorsun , öldürüyorsun, pişiriyorsun ve yiyorsun “ der ve devam eder “ Bana balığı sevdiğini söyleme, sen balığı değil, kendini seviyorsun .”
Gerçek hayatta da böyle değil mi? Hepimiz sevgiden söz ediyoruz sıkça. Evet, sevgi tüm kapıları açan sihirli bir anahtar ama ne yazık ki çoğu kez özgün anahtarı bulmak yerine kolaylıkla elde edebileceğimiz sahte anahtarlarla tüm kapıları açmaya çalışıyor, açılmayınca da düş kırıklığı yaşıyoruz. Gerçek sevgide bencilliğe yer yoktur. Almak değil, vermektir ilişkinin özü. Hesapsız verdiği, paylaştığı, güvendiği, inandığı, saygı duyduğu , özen gösterdiği, duyumsadığı oranda yaşar sevgiyi insan. Koşulsuz ve duru. “Seni eksilerin ve artılarınla , sen olduğun için seviyorum. Benim gereksinimlerimi karşıladığın, egomu okşadığın için değil. “
Gerçek sevgide “Eğer ……olursan/yaparsan seni severim.” Diye koşullar olmaz.
Gerçek sevgi “Düşsen de, kalksan da, kaybetsen de, kazansan da yanındayım . “ demektir.
En küçük bir tartışmada arkanı dönüp gitmek değildir sevgi. Birlikte büyümek, birlikte olgunlaşmak, birlikte gelişmektir.
Gerçek sevgi ruha dokunabilmektir, bedene dokunmadan önce, bu nedenle beden yaşlansa da ruhun heyecanı bitmez sevginin karşısında.
Sevginin ölçüsü çiçek buketleri, tek taş pırlantalar, pahalı armağanlar olamaz asla.
Eğer öyle olsaydı, sevgi sadece zenginlerin alabileceği pahalı bir şey olurdu.
Pahalı mı dedim? Elbette sevgi pahalı bir şey, öyle ki zenginlerin tüm maddi varlıklarını verseler de satın alamayacakları kadar pahalı ama sadece yüreği zengin olanların sahip olabileceği kadar da ucuz ve en değerli şey.
Yılın bir günü tamamen tüketim odaklı sevgi günü kutlamaları için “Sevdiğinize sevginizi hissettirmenin en güzel yolu…” diye başlayan tuzaklara kulaklarınızı tıkayın ve “Sevginizi nasıl alırdınız?” diye soran garsona içtenlikle gülümseyerek “Sade “ deyin. “Sevgimi sade alırım, doğal, katışıksız .”
Sevginizi yılın bir günü değil, her anı duyumsamanız ve duyumsatmanız dileğiyle.