Nuray Bartoschek

AH BU ERGENLİK!

Nuray Bartoschek

  • 4695

 Hem anne babalar dertli, hem de gençler... Ebeveynler “Hocam kızımı ya da oğlumu tanımakta zorlanıyoruz. Sürekli çatışma halindeyiz “ diyorlar. Ben tam “Ergenlik ..” diye söze başlarken çoğu kez anne babalar sözümü keserek “Hocam, biz de genç olduk, biz böyle ergenlik yaşamadık .” diyorlar.

 

Sevgili anne babalar, bizler de anne babamızın ergenlik döneminden farklı ergenler olduk, bizim çocuklarımızda bizden farklı yaşayacak, ama ergenlik olgusu hiç değişmeyecek.

 

Gözlerinizi kapatın ve ergenlik döneminizi hatırlayın:

 

Ergenlik döneminin, hayatımızın  en harika, coşkulu, heyecan dolu tutkulu, ama aynı zamanda da en kaygılı, huzursuz ve depresif dönemlerinden biri olduğunu anımsayacaksınız. Haydi itiraf edelim, bizler de anne babalarımızın bizi anlamadıklarından şikayetçiydik. Ya da sorumluluklarımız  ve ailedeki sorunlar  öylesine çoktu ki bizler fırtınalarımızı kendi içimizde yaşadık.

 

Şimdi odasından çıkmak istemeyen, her sözümüze karşı çıkan, bizden nefret ediyormuş gibi öfkeyle bize bakan gençlere bakıp “Daha dün dizimizin dibinden ayrılmayan,  sözümüzü dinleyen , bize hayranlıkla bakan çocuklarımız nereye gitti ?” diye kaygılanıyoruz.

 

Ergenlik dönemi çocuklarımızın yetişkinliğe adım attıkları dönem. Yani ipek böceğinin kozasından çıkıp kelebeğe dönüştüğü dönem. Çocuklarımız da bu dönemde artık kendi kanatlarıyla uçmak ve bir birey, bir yetişkin olduklarını göstermek istiyorlar. Yani bir anlamda bağımsızlık arayışındalar ve kendi kişiliklerini oluşturma çabası içindeler.

 

Ergen, bağımsızlık arayışında davranışları ile şunu söylemektedir ‘’ Ben sizden farklıyım, bunu göstermek istiyorum, sizin olmamı istediğiniz kişi değil, kendi istediğim kişi olmak istiyorum".

 

Zaman zaman içine kapanır. Odasına kapanır, kimseyle konuşmaz, odasına kimseyi sokmaz. Ergen yalnız kalmayı ister, ancak arkadaşlarından kopmaktan, arkadaşları tarafından dışlanmaktan korkar.

 

Daha önceden güvenilen ve kabul edilen her şey yeniden sorgulanır.

 

Geçmişteki örnek aldığı kişiler, anne baba, öğretmen vb. yeniden değerlendirir, süzgeçten geçirir.

 

Kendine arkadaşlar, sporcu, pop yıldızı gibi yeni rol modeller bulur ve onlara benzemeye çalışır. Kendine örnek alacağı kişileri arayışı gencin kendi üstüne en yakışacak elbiseyi bulana kadar elbise çıkarıp giymesine benzer.

 

Arkadaşları gibi yapar, onlar gibi giyinir, onlar gibi konuşur, onların güldüğüne güler, kızdığına kızar. Kendini o gruba ait hisseder. Bu gruplar ona aileden bağımsız olarak kendilik duygusu oluşturmasında etkili olur.

 

Bir gruba ait olmak, ergen için çok önemlidir.

 

Grup etkisiyle bireysel özelliklerinden uzaklaşır sanki kendi kimliğini yitirir  ve gurubun denetimine girer.

 

Bazen grup üyeleri birbirini cesaretlendirerek yüksek risk almayı kolaylaştırabilir. Grup etkileşimi ile tek başına olduğu zaman yapmayacakları şeyleri bir grupla birlikte iken yapabilir. Sigara, içki içme gibi davranışlarda bunun etkisi büyüktür.

 

Benzer sorunlara sahip olmak bir yakınlaşma sebebidir.

 

Ailesi ile anlaşamıyor olmak, okulla ilgili sorunlar yaşamak, herhangi bir olayla başı derde girmiş olmak, anne baba ayrılığı yaşamış olmak gibi sorunlara sahip olanların, birbirine yaklaşması doğal bir sonuçtur.

 

Bu gibi sorunları yaşayanlar büyük olasılıkla "kendilerini anlayan biri" olarak gördükleri arkadaşlarına yaklaşmaktadır.

 

Yanlış bir arkadaş grubunda olan bir gençle sürekli tartışmak, arkadaşlarına uyuyorsun demek onları kötülemek çocuğumuzu bizden uzaklaştırır.

 

Yalnızlık ve mutsuzluk nedeniyle o gruba daha fazla bağlanmasına sebep olur.

 

Ergenlik döneminde çocuğumuzun artık eskisinden farklı ve kendine özgü bir birey olduğunu kabullenmemiz  ve onunla iletişim kurma tarzımızda ve tutumlarımızda belirli değişiklikler yapmamız gereklidir.

 

Anne baba olarak sakin olup çocuğumuzun sıkıntısını anlamaya çalışmak, ona sevgimizi göstermemiz gerekir. Arkadaşlarını eleştirmeden onun sorunlarına destek olmak, işbirliği ile sorunların nasıl çözüleceğini bulmaya çalışmak, bu konuda kendi yanlışlarımızı da düşünmeliyiz. Çocuğumuzla sağlıklı iletişim kurabilmek için  gerekirse sorunlar daha da büyümeden aile olarak profesyonel  destek almayı ertelememek önemlidir.

Yazarın Diğer Yazıları