UZMANINDAN LGS ÖNCESİ TAVSİYELER

Liselere Giriş Sınavına (LGS) 2 gün kaldı. 1 Haziran Cumartesi günü 8'inci sınıf öğrencileri iki oturumdan oluşan sınava girecek. Peki, sınavdan önceki son birkaç günde öğrenciler ve aileler neler yapmalı? Fethiye Özel Ata Okulları Psikolojik Danışmanlık Öğretmeni Ebru Karabıçak, sınav öncesi yapılması gerekenleri FRT TV’de Erdoğan Cankuş’un hazırlayıp sunduğu ‘Pozitif Düşünce’ programında anlattı.

 Fethiye Özel Ata Okulları Psikolojik Danışmanlık Öğretmeni Ebru Karabıçak, “Uzun soluklu bir sınav süreci ve bu uzun soluklu süreç tam da ergenlik döneminde olan çocuklar için oldukça zor bir süreç olabiliyor ve gerçekten onlar için yıpratıcı olabiliyor.  Bu yaş grubunun çok önemli bir özelliği var. Hayatlarında ilk kez çok büyük bir sorumluluk alıyorlar ve aldıkları bu büyük sorumluluğu taçlandırmak istiyorlar. Kaygıları da buna paralel olarak artıyor. Ama biraz daha yaş ilerledikçe, hayatta kaygıyla daha çok yüzleştikçe ve kaygının sonucunda kendilerini rahatlatma yol, yöntemleri buldukça süreç o kadar güzel işliyor ki ama tabi ilk girecekleri ve kendilerinde önem derecesi yüksek bir sınav. Dolaysıyla çocuğun ve ailenin kaygılanması bu anlamda çok çok önemli. Elbette ki normali de bu! Düşünün hayatınızda birçok şeyin etkisi var. Mesela seviyoruz, kızıyoruz, öfkeleniyoruz. Yer geliyor büyük kırgınlıklar yaşıyoruz. Bunlar ne kadar doğal ve insani duygularsa aslında isterseniz kaygı da tam böyle bir duygu. Trafikte kaygılarımız oluyor ama bu bizi daha dikkatli olmamızı sağlıyor. Çocuklarda da aynı şey geçerli. Son dönemlerine yaklaştıkça elbette kaygı biraz fazlalaşıyor, ama kaygıyı iyi kullanabilen çocuk onu dikkat yönünde değerlendirebiliyor. Cumartesi günü sınavımız var. Bizde bütün hazırlık desteği ile devam ediyoruz.

ÖĞRENCİLER ÖZ DEĞERLENDİRME YAPABİLMELİ!

Sınava 2 gün kala öğrencilerin eksikliklerini görebilmeleri için her gün 1 deneme çözme tavsiyesinde bulunan Karabıçak, “Öncelikle ben her gün birer tane kendilerini görmeleri için deneme çözmelerini öneriyorum. Saatine göre, zaman aralıklarına göre denemelerini çözmeleri çok önemli. Sonra denemeyi çözüp kontrol ettikten sonra yapamadıklarını, anlamadıklarını bir değerlendirmeye yatırabilirler. Konu konu, hangi konudan ne yanlış yapmışım? Bu soruyu neden kaçırmışım? Şeklinde kendi öz değerlendirmelerini yapmaları, ardından buna ilişkin ne yapmaları gerekiyorsa, konu tekrarından kaynaklanan bir eksiklik varsa konu tekrarı yapmaları ya da biraz daha benim yorumlamam gerekiyordu, dikkatli olmam gerekiyordu diyorlarsa ona göre stratejik çalışmalar yapmaları çok önemli. Cuma gününe kadar her gün bir deneme, denemeden sonra tekrarları ve ona ilişkin soru çözümleri yapmaları yeterlidir. Çünkü yanlış bir inanış var. Çocuklar diyor ki; ‘Öğretmenim sınava yaklaştıkça daha mı çok çalışmak gerekiyor?’ Hayır, aslında sınava yaklaştıkça daha çok çalışmak değil de sadece çok stratejik çalışmak çok önemli. Çocuk öz değerlendirmesini yapabilmeli. Nerede eksiklerim var, nerede yanlış yapıyorum çocuğun şuan en stratejik çalışması olacaktır. Yoksa daha fazlasını çalışayım, daha fazlasını yapayım, gece gündüz çalışayım demek çok sağlıklı değil! Bu kaygıyı olumsuz yönde tetikleyici bir durum oluyor” dedi.

ÖĞRENCİLER 22:30-23:00 ARASINDA YATAĞA YATMALILAR

Karabıçak, “Sınav öncesindeki gece çocuk hafif kaygının etkisiyle yatağa yattığında uyuyamayabilir. Bu yüzden uyku düzenimizi şimdiden hazırlamamız en kıymetli şey olacaktır. Bana danışanlara 22:30-23:00 arasında yatağa yatmalarını tavsiye ediyorum. Çok erken yatmak çok da doğru bir şey olmayacaktır. Bu saatte yatmak, buna şimdiden kendilerini hazırlamaları çok önemli.  Çünkü vücudumuzun kendince bir doğası, yapısı var. Bu yapıya göre hareket etmek çok önemli” dedi.

Sınav öncesi beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Karabıçak, “Sınav öncesi günlerde çok düzensiz beslenme olan çocuklar için onların metabolizmalarında bir sürpriz etkisi yaratabilir. Son günlerde kahvaltı alışkanlığı da çok önemli. Sınav günü yemeği düşündükleri ne varsa mutlaka sınav öncesi günlerde de aynı şeyi yapmalarını öneririm” ifadelerini kullandı.

Anne ve babalara çocuğa yaklaşımlarının nasıl olması gerektiğini anlatan Karabıçak, “Çocuğunuz ayrı bir birey. Bir A şahsını ya da B şahsına benzemiyor. İki kardeş bir birine nasıl benzemiyorsa çocuklarınızda size benzemiyor. O yüzden onların sizin gibi olmasını beklemeyin ya da bir başka kişi gibi olmasını beklemeyin şeklinde önerilerimiz var. ‘Sen başarırsın yavrum, sen kesinlikle yaparsın, sana güveniyoruz’ şeklindeki telkinler aslında sınav öncesi çok sağlıklı değil. Çünkü zaten çocuk yapabilecek miyim yapamayacak mıyım endişesi yaşarken, birde ona fazladan bir sorumluluk yükleyip ‘Evet, yapacaksın, yapmalısın’ şeklinde mesaj gönderiyor. Çocuk, anne babasından kendisinden bir beklentisi olduğu mesajı alıyor. Bu seferde bu beklentiyi karşılayamamanın verdiği endişe başlıyor. Anne babaların bu konudaki yönelimleri çok önemli. Ben bu sınavda bütün öğrencilerime şu telkinlerde bulundum: Mesela benim için öncelikli olan bireyin kendisi. Çocuk sınavı bir araç olarak görmeli. Bu ne için araç? Liseye gidebilmek için bir araç. Dolayısıyla aracı olan sınavlar insanda çok da endişe ve korku yaratmaz. Ama amaç olan sınavlar ya da dönüm noktası olarak atfedilen sınavlar endişenin başlangıcı olur. Çocuğa kendisinin önemli ve en önemli bir birey olduğunu hissettirmek çok önemlidir. Lütfen son dönemde anne ve babalar onları ne kadar çok sevdikleri yinelesinler. Onlara başaracaksın yapacaksın demek yerine ‘sen bizim için çok değerlisin. Bu sınav bir araç, seni sadece bir başka üst kuruma taşıyacak’ demek sadece yeterli” diye konuştu.

Karabıçak, “Çocuk sınav günü yanında götürmesini gerekenleri bir gece öncesinden hazırlamasını ve yatmadan bir kere daha kontrol etmesini öneririz. Öğrenci sınav günü yanında kalem, silgi, kalemtıraş, su götürmeleri gerekiyor. Sınav giriş belgesi ve nüfus cüzdanlarıyla mutlaka sınava giriyorlar” dedi.