ORTAK DİLİ MÜZİK OLANLARIN BULUŞTUĞU YER

Akdeniz’in en güzel koylarının yanında bulunan Kargı Mahallesi, sığla ve çam ağaçlarıyla kaplı ormanları, içinden geçen dereleri, portakal ve mandalina ağaçlarıyla tam bir cennet köşesi olarak tanımlanıyor. Müzik Köyü’nü sanal alemde gören özellikle müzik okullarında eğitim gören geleceğin müzisyenleri buradaki ustalardan bir şeyler öğrenmek için buraya koştular. Bu nedenledir ki müzik ve doğanın ayrılamaz bir bütün olduğunu savunan bir grup güzel insan, bu köyü kurmaya karar verip,projeyi hayata geçirince büyük bir taleple karşılaştılar.

Müzik Köyü’ndeki programlarda usta-çırak çalgı dersleri, film gösterimleri, müzik hikayeleri, yerel sanatçıların köylerine ziyaretler, workshoplar, atölye çalışmaları, söyleşi ve tartışmalar, temel düzey soundpainting ve köy konserleri gerçekleştiriliyor.Anadolu Kültürleri Araştırma Topluluğu (AKAT) üyeleri tarafından gerçekleştirilen Müzik Köyü projesi üç telli, dört telli, sipsi, kopuz, bağlama ve daha birçok enstrümanı kapsayan eğitimler, yerel sanatçılar, yaşayan usta müzisyenler ve genç kuşak müzik eğitimcileri ile yapılıyor. “Müzik evrenseldir, müzik türlerinin hepsi değerlidir, ayrım yapmak doğru değil düşüncesinden hareket edilerek kurulan Türkiye’nin ilk müzik köyüne 7 farklı ülkeden sanatçılar katılıyor.

Almanya’dan gelerek bu etkinlikte yer aldığını kaydeden Kemal Dinç, “Bağlama çalışıyorum. Müzik Köyü’nün bir felsefesi var. Hem bir eğitimci hem de müzisyen olarak bu beni oldukça etkiledi. Burada arkadaşlarımızla tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Yurtdışından ve Türkiye’nin değişik illerinden gelen arkadaşlarımız var. Emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum ve bu oluşumun devamını diliyorum” dedi.

Gürcü Müzisyen İberya Özkan Melaşvili açıklamasında, “Gürcü müziği konusunda burada bulunuyorum. İstanbul’da geleneksel çok sesli Gürcü şarkıları ve enstrümanları konusunda çalışma yapıyoruz. Bilgi birikimlerimizi buradaki arkadaşlarımızla paylaşmak için geldim” ifadelerini kullandı.

Müzik Köyü katılımcılarından Özlem Aydınoğlu, “Bu etkinliğe Almanya’dan katılıyorum. Burada olduğum için çok mutluyum. Çok sıcak bir ortam var. Dünyada önyargının fazla olduğu bir yerde, insanların birbirine müzikle yaklaşmaları benim çok hoşuma gitti. Burada en fazla sevgi ve hoşgörüyü öğrendik. Burada hem tatil yapıyoruz hem de müzik adına bilgilerimizi paylaşıyoruz” diye konuştu.

Müzik Köyü Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Günay Eser de, “Yaklaşık 5 yıldır müzik ve doğayı buluşturmak adına Müzik Köyü etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de ilk olarak başlattığımız projeye dünyanın her yerinden katılım oluyor. Amacımız müziğe gönül veren herkesi buluşturmak” şeklinde ifadeler kullandı.

Bu etkinliğe 3. kez katıldığını belirten İspanyolEfran Lopez, “Birçok enstrüman çalıyorum. Fakat telli çalgılarla özellikle ilgileniyorum. Burada hem öğretici hem de öğrenci konumundayım. Bu birlikteliğin sağlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum” açıklamalarında bulundu.

Müzik Köyü Proje Koordinatörü Aytaç Gökdağ yaptığı açıklamada, “Bu yıl 17-21 Ağustos ve 23-27 Ağustos tarihleri arasında iki periyot şeklinde organizasyonumuzu gerçekleştiriyoruz. Bugün birinci periyodun son günü. 6 ülkeden 24 sanatçının katılımı ile farklı müzik kültürlerini bir araya getirdik. Burada birçok farklı etkinliğe imza atıyoruz. İmkanların gelişmesi halinde Fethiye için alternatif turizm anlamında büyük önem arz eden Müzik Köyü’nü yılların farklı dönemlerine yaymak istiyoruz” dedi.