HOŞAFÇI, 'MEVCUT YAPI STOKU ANALİZİ YAPILMALIDIR'

İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi Yöneticisi Melek Gözde Gürsoy Hoşafçı, geçtiğimiz günlerde İzmir'de meydana gelen 6.8'lik deprem ve Fethiye'nin yapı envanter stoku hakkında bir dizi açıklamalar ve uyarılarda bulundu. Hoşafçı, 'En kısa sürede mevcut yapı stokunun analizinin mutlaka yapılması gerekmektedir' dedi.

  • 1444
HOŞAFÇI, 'MEVCUT YAPI STOKU ANALİZİ YAPILMALIDIR'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Fethiye’nin deprem kuşağında bulunduğunu hatırlatan İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi Yöneticisi Melek Gözde Gürsoy Hoşafçı, bölgedeki mevcut yapı stoku analizi ve binaların envanterinin çıkarılması gerektiğini vurguladı. Fethiye’de toplanma alanlarının belirlendiğini söyleyen Hoşafçı; yerel yönetimlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da desteği ile kentsel yapılanma ya da deprem mastır planlarının ivedilikle çıkartılması gerektiğini dile getirdi. 

DEPREM BİR DOĞA OLAYIDIR 
İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi Yöneticisi Melek Gözde Gürsoy Hoşafçı yaptığı açıklamada, “Riskli olarak tespit edilen 18 ilden bir tanesi Muğla. Fay hatlarının yerlerini tetikledikleri noktalar hakkında yeterince jeoloji ve jeofizik mühendislerinin yaptığı envanter çalışmalar var. Deprem fay hattının üzerinde kurulu bir coğrafyadayız. 1999 Marmara depremi akabinde edindiğimiz tecrübeler çok kıymetli. Gerek yardımlaşma gerekse arama kurtarma faaliyetleri açısından çok önemli tecrübelerimiz var. Deprem esnasında da okullar da dahil ‘cenin pozisyonunda kalmak’ öğretildi. Maalesef depremden sadece cenin pozisyonunda kalarak kurtulamayız. Jeoloji ve jeofizik mühendislerimiz deprem fay hatları ile ilgili çok kıymetli bilgiler veriyor ancak yapı ile ilgili konuşmak inşaat mühendislerinin meslek disiplini içerisindedir. Özellikle Fethiye’de yaşayan insanlara bunu vurgulayarak söylemek istiyorum; yapınız ile ilgili bir endişeniz varsa, müracaat edeceğiniz kanal inşaat mühendisleridir. En kısa sürede mevcut yapı stokunun analizinin mutlaka yapılması gerekmektedir. Fay hattının üzerinde olduğumuz aşikar. Deprem bir doğa olayıdır, güneşin açması yağmurun yağması gibi… Depremin felakete dönmesinin sebebi insan eli ile yapılan hatalardır. Bu yüzden asıl olan zeminle birlikte, zemin-yapı etkileşimidir” dedi. 

BİNA ENVANTERLERİ ÇIKARILMALI 
Bina envanterlerinin çıkarılması gerektiğine değinen Hoşafçı, “Maalesef Türkiye genelinde bina envanteri ile ilgili 1999’dan bu yana öğrendiğimiz çok fazla bir şey yok. İvedilikle, 1999 Marmara depremi barem alınarak bina envanteri çıkartılmalı. Maalesef İzmir depreminde bunu tekrar yaşadık, 4 tane hastane boşaltıldı. Valilik, kaymakamlık gibi binalar kriz merkezi olarak kullanılacak binalardır. Bu binaların envanterleri çıkartılmalı. Okul gibi, hastane gibi deprem sonrasında kullanılacak ve can güvenliğinin daha elzem olduğu alanların envanterinin çıkartılması gerekiyor. Yapı denetim yasası ile birlikte kullanılan malzeme kaliteleri değişti, daha sıkı denetimler gerçekleştirildi. Dolayısıyla yapı denetim yasası öncesi yapılan binaların yapı stokunun mutlaka çıkartılması, bunların hızlı gözlem teknikleri ile taramalarının yapılması ve aciliyeti olan binaların da kalıp numuneleri alınarak, donatı tespitlerinin yapılarak daha detaylı deprem skanizlerinin çıkartılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

KAMU KURULUŞLARININ ANALİZLERİ YAPILDI 
Açıklamasını sürdüren İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi Yöneticisi Melek Gözde Gürsoy Hoşafçı, “Fethiye’de bazı kamu kuruluşlarının analizleri yapıldı. Toplanma alanlarımız belirlendi. Gelecek hafta 41 mahalle bazında duyurulacak. Bu alanlarda kriz anında çadır kurulacak, bazı ihtiyaçların karşılanması için altyapı hazırlıkları tamamlandı. Mevcut yapı stoku sadece bizim elimizde olan bir durum değil, belediye, inşaat mühendisleri odası ya da üniversiteler protokol yapabilirler. Fethiye Belediyesi bu protokolleri mutlaka yapacaktır, bu yönde adımlarımız var, ama asıl olan bu değil. Bir yapıya, riskli yapı şerhi düştüğü zaman bunu mal sahibi nasıl yapacak? Bu sadece yerel yöneticilerin elini taşın altına sokarak olacak bir iş değil. Yerel yönetimlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da desteği ile kentsel yapılanma ya da deprem mastır planlarının ivedilikle çıkartılması bir sürü sacayağını oluşturuyor. En son çıkartılan yasayla imar barışı, ‘Barış’ ile bu kadar çelişen bir şey olamaz! İmar barışında, ‘Bu binanın sağlamlığı, riskli olup olmadığı mal sahibinin inisiyatifine bırakılmıştır’ diye bir ibare var. Teknik olmayan birinin inisiyatifine bunu bırakamazsınız. Bu inisiyatife, ölümü bırakmakla eşdeğerdir. Dolayısıyla bu tip hatalardan ivedilikle geri dönülmesi ve vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamakla mükellef olan ‘Devlet’ kavramının elini taşın altına sokması gerekmekte” ifadelerini kullandı.  

Bakmadan Geçme