Fethiyeli basketbolseverlerin isyanı!

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"BASKETBOL SEVGİMİZİ KATLEDİYORSUNUZ"
Biz, İstanbul'un Beşiktaş ve Büyükçekmece'si, İzmir'in Karşıyaka ve Aliağa'sı haricinde, bu sezon Süper Lig'de mücadele eden, bir ilçe ismi taşıyan tek takımız. Türkiye'deki 911 ilçe arasında bu anlamda tek örneğiz.
Lokman Hekim Fethiye Belediyespor olarak ana gayemiz;
* her maçta son topa kadar hırsla ama centilmence mücadele etmek,
* Avrupa’nın en iyi liglerinden biri olarak kabul edilen ING Basketbol Süper Ligi’ndeki kalitenin lig geneline yayılmasına katkı sağlamak,
* Akdeniz bölgesinin Süper Lig'deki tem temsilcisi ünvanıyla basketbolun mücadeleci ruhunu temsil etmek,
* Bandırma gibi, basketbolu seven, basketbolla yatıp kalkan bir şehir örneği yaratmak,
* bu kutlu ve zorlu yolda taraftar olarak kulübümüze ve basketbola bir nebze destek  olmak,
* Türk basketboluna yeni oyuncular ve basketbolseverler katmak,
* Galatasaray, Beşiktaş gibi büyük camialar karşısında aldığımız galibiyetlerle lige renk katmak,
* Türk Telekom, Anadolu Efes, Pınar Karşıyaka gibi devlerin karşısında oyunu son anlara kadar taşıyıp ligin mücadele seviyesini tüm Avrupa'ya göstermek, şeklinde özetlenebilir.
Bizler hem de pandemi sürecinde taraftar, takım, teknik ekip, kulüp yönetimi, sponsor, Belediye yönetimi ve ilçe kamuoyu olarak bu kadar iyiniyetle ve centilmence mücadele ederken, Cuma akşamı Bursa'da yaşadıklarımızdan sonra bu ligde istenmediğimizi düşünmeye başladık!
Kıymetli rakibimiz Bursaspor'a hiçbir sözümüz yok! Biz onları Fethiye'de, onlar da bizi Bursa'da gayet güzel ağırladılar. 
Fakat Bursa maçında bitime 59 saniye varken ve takımımız 83 - 84 öndeyken, turuncu tişörtlü bir kişi (hakem olduğu yönünde iddialar var?) Oyuncumuz Emir Gökalp'in kendisini aldatmaya yönelik hareket yaptığı gerekçesiyle bir teknik faul yaratarak maçın kaderiyle oynadı.
Bu pozisyonda Bursaspor oyuncusunun açık bir itmesi görülüyor. Peki, Fethiyeli oyuncu Emir Gökalp mi durumu abartmış? Peki abartmış da ne yapmış? Kendini yerlere mi atmış? En en en ağır yorumla belki bir adım fazla attığı söylenebilir. Fakat hemen savunma pozisyonuna geçmiş. Her maçta bu tür pekçok pozisyon görülebilir. Ama çok net olmadıkça, "gerçek hakemler" bu durumlarda uyarı bile vermezler. Hele hele maçın bu kadar kritik bir anında verilen kararlara daha çok dikkat edilmesi gerekir.
Turuncu tişörtlü şahıs o pozisyonda oyuncumuz Emir Gökalp'e bir de eliyle 5 işareti yapıyor. Herhalde "Seni daha önce 5 defa uyardım, akıllanmadın" diyor? Böyle bir şeyi salonlarda daha önce hiç görmemiştik. Bir oyuncu bir maçta hakemi tam 5 defa aldatmaya çalışmışsa gereği o anda yapılır. Biriktirip biriktirip işlem yapılmaz. Bu pozisyonla ilgili olarak farklı düşünen basketbol otoriteleri varsa, kendilerini de dinlemek isteriz.
Son sözümüz Türk basketbol dünyasının saygıdeğer büyüklerine:
Sezon başından beri özellikle ismi büyük takımlar karşısında ya da kritik maçlarda, kritik anlarda düdüklerin sürekli aleyhimize çalındığını görüyoruz. Eminiz ki, sizler de görüyor, biliyor, duyuyorsunuz. Fethiye'nin ligden "itilmesi", Anadolu'da zaten son derece dar imkânlarla yaşatılmaya çalışılan basketbol sevgisine büyük darbe vuracaktır. Yetkililer biraz daha böyle devam ederlerse, Süper Lig Türkiye'nin ligi olmaktan çıkacak, Ankara - İstanbul - İzmir ligi olarak güdük kalacaktır.
Biz Fethiye olarak Basketbol Süper Ligi'nde oynadığımız için tabii ki gururluyuz. Ancak "küçük takım" muamelesi yapılıp rahatça harcanacak bir Kulüp olmadığımızın bilinmesini isteriz. Bugüne kadar saygı çerçevesinde yürüttüğümüz taraftarlık misyonumuzun dışına çıkmıyorsak, bu; ilk önce Belediye Başkanımıza, daha sonra Kulüp yönetimimize, hocamız Alkım Ay'a olan sevgimizden, saygımızdan ve güvenimizdendir. Biz Fethiye olarak TBL'de de, TBL2'de de oynarız. Bizim için önemli olan; hangi ligde oynadığımız değil, basketboldur. Pandemi öncesinde her iç saha maçımız tıklım tıklım dolu tribünler önünde oynandı ve tribünler açıldığında hangi ligde olursak olalım, yine dolu tribünler önünde oynamaya devam edeceğiz. Amatör ruhumuzu kaybetmeden, profesyonelce mücadele etmeye çalışıyoruz. Bizi küçük görme ve ötekileştirme politikanıza son vermenizi saygıyla rica ediyoruz.
Mücadelemize gölge düşürecek hakem kararlarının,  basketbola olan sevgimizi, gerek millî takım düzeyinde, gerekse lig bazında Türk basketbolunu belirli bir noktaya taşıyan Federasyon yetkililerimize ve hakemlerimize olan güvenimizi törpülemesini istemiyoruz.
Çünkü Fethiye basketbolla daha güzel! (FATİH DERELİ)