Tulin Özcan

Hayvan Sahiplerinin Sorumlulukları

Tulin Özcan

  • 693

Eminim bu sayfayı açmış ve okuyor olan hayvan sahipleri, sorumluluk bilincine varmış olanlardır. Önemli olan, bunları okuyamayacak ve araştırmaya değmeyecek olduğunu düşünen kişilere, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışmak, birinci vazifemiz olmalıdır. Bir hayvan alırken, lütfen mali durumlarınızı, yerleşim alanlarınızı, çocuk sayılarınızı ve zaman kavramınızı gözden geçiriniz… Köpekler ağaç değildir!!. Lütfen onları uzun süre bağlı tutmayınız.. Özellikle büyüme çağında günde 2 saatten fazla bağlı tutulan köpeklerde, petshop hastalığı dediğimiz, yürüyememekten kaynaklanan tavşan bacaklılık gözlenir. 1-Bağlı kalan köpeğin gelişimi engellenir. Ayrıca devamlı bağlı kaldıkları için enerji boşaltamadıklarından, ileride salgınlaşma eğilimine neden olabilirsiniz Yavru köpeklerin, sosyalleşmeye ihtiyaçları vardır, dışkılamayı bulunduğu yere yapmamasına, dışkıladığı yerde yemek yememesine dikkat etmelisiniz. Zaten, anneden ve kardeşlerinden ayrılmanın zorluklarını yaşıyorlar, bağlı kalmaları onların çaresizlik içinde korkmalarına neden olacaklarından, devamlı ağlayarak, inleyerek sizden yardım isteyeceklerdir... Duyarsız kalırsanız, ileride karakteri değişecek, agresif, sinirli ve bağı çözüldüğünde fırlayıp kaçan eğitime müsait olmayan hayvanlara dönüşeceklerdir. Onlara bu işkenceyi lütfen yapmayınız. 2-Büyük- iri- ileride tehlikeli olabilecek bir hayvan türünü almayı tercih ettiyseniz, ileride onu uyutmak zorunda kalmamanız için, onun sakin eğitilmesi gerekir Asla insan dışı eğitimlerle, hayvanı çileden çıkararak, ruhunda travma yaratılmamalıdır, nevrotik ve Tek komutlarla tatlı bir otorite kullanılmalıdır Aynı anda karışık komutlar (kızarken, aynı anda birden sevmeye başlamak gibi) vererek hayvanın kafası karıştırmamalıdır. Bu tür hayvanlar için klasik itaat eğitim yeterlidir.. Bu köpekler eğer mesleki olarak (polislik, askeriye gibi) kullanılmayacaksa, asla saldırganlık eğitimi vermeyiniz. Çünkü, bu komutların günlük hayatta sık kullanımı gerekmediği için, sizin de profesyonel olarak bu komutları sık sık verecek ortamınız olamayacağı için, köpek öğrendiklerini ,kararsız veya güvensiz kaldığı bir durumda aniden kullanmaya kalkabilir, bu da büyük facialara sebebiyet verecektir.. Çocuğa saldıran pitbul örneğinde olduğu gibi… 3-Ev ve süs köpeklerine, gerekli gereksiz havlamamaları için gerekli eğitim verilmelidir. Aslında köpek bir tehlike sezince veya alışık olmadığı durumlar karşısında, sahibini uyarmak üzere içgüdüsel olarak tepki vermektedir. Bu doğal bir durumdur asla engellenmemelidir Çünkü bu köpeğin görevidir.Fakat gereksiz havlamayı öğretmenin bir yolu da köpeğin çevresini tanımasını sağlamaktır. Örneğin: Apartman sakinlerini tanıtarak hiç olmazsa onların eve giriş çıkışlarında köpek havlamaması gerektiğini öğrenebilir. 4- Veterinere giderken köpeklerinizi boyundan tasma ile götürünüz. Bu hem sizin hem hekimin hayvana müdahalesini kolaylaştıracak. Bir saldırı anında kontrolünüz elinde olacaktır. Kedileri ise mutlaka kafesinde götürünüz. 5-Köpeklerinizi dışarıya parka bahçeye dışkılama veya tuvalet ihtiyacı için çıkartırken lütfen elinizde çöp poşetleri bulundurunuz. Ve dışkılarını torbaya atarak, ortama dezenfektan bir sıvı sıkınız. Çünkü aynı bölge piknik alanı olarak ta kullanıyor olabilir... 6- Hayvanlarınızın iç ve dış parazit ilaçlamalarını düzenli olarak yaptırınız, çünkü zoonoz olarak adlandırabileceğimizi bize geçebilecek hastalıkları önlemenin en kolay yolu budur. Evet… Saydıklarım hayvan sahibine bir külfet olarak görülebilir. Fakat bir çocuk dünyaya getirilirken nasıl önem gösteriliyorsa, bir hayvanın alınması ve bakımının üstlenilmesi de ayrı bir sorumluluk gerektirir. Denildiği gibi; “ Hayvan sevgisi Uygarlıkla doğru orantılıdır”…

Yazarın Diğer Yazıları