Serdar Kaya / Sağlık Olsun

Laparoskopik Tüp Açma Ameliyatı: Tubal Reanastamoz -Tubal Reversal Nedir?

Serdar Kaya / Sağlık Olsun

  • 4335

Bağlanmış olan tüplerin sonradan geri açılmasına Tüplerin geri açılması,  Tubal Reanastamoz  veya Tubal Reversal denilir. 
Tüplerin kapalı olması, doğumlardan sonra tüplerin bağlanması ile olur ya da tüplerin enfeksiyon gibi sebepler ile tıkanmasına bağlı oluşur.
Tüp bağlatma kalıcı bir aile planlaması yöntemidir. Önceden tüplerini bağlatmış olan hastalar çeşitli nedenler ile tekrar çocuk sahibi olmak istendiklerinde ya tüplerini geri açtırmaları ya da tüp bebek tedavisi yaptırmaları gerekir. 
Tüplerin tıkanması; geçirilmiş bir dış gebelik sonrası oluşabilmekte  veya Endometriozis denilen halk arasında yumurtalıkların Çikolata Kisti olarak da bilinen kronik bir hastalığa ikincil oluşabilmektedir. Ek olarak geçirilmiş bir enfeksiyona bağlı olarak da olışabilmektedir. Tüpler tek bir yerden tıkalı olduğu gibi; Salpengitis İstmika Nodosa denilen tarzda birden fazla yerden de tıkalı olabilmektedir. Bu durumlardaki hastalar da tekrar çocuk sahibi olmak istediklerinde ya ile tüplerini geri açtırmaları; ya da tüp bebek tedavisi yaptırmaları gerekmektedir.    
Çocuk sayısı azken özellikle de 30 yaşından daha erken yaşlarda tüpler bağlanıp sonraki yıllarda bebek isteği olduğunda bu hastalar %75 oranında çocuk isteği ile tekrar hastanelere başvurmaktadırlar.  
Hastalar doğuma sezeryan ile gidildiğinde, özellikle de zor bir hamilelik süreci geçirildi ise bazen acele ile tüp bağlama kararı alabilmektedirler. 
Çocuk sayısı tamamlandı derken aniden gelişebilecek bir kaza veya ciddi bir hastalık sonrası, kayıplar söz konusu ise veya kordon kanı kök hücre ihtiyacı olur ise tüplerin geri açılması gerekmektedir.
Tüpler bağlandıktan sonraki yıllarda bir boşanma olur ve yeniden 2. bir evlilik gerçekleşir ise yeni evlilikle birlikte olan çocuk isteği için de tüplerin geri açılması istenebilmektedir.
Bağlanmış olan tüpler ya açık cerrahi ile ya da laparoskopik olarak yani kapalı cerrahi ile geri açılabilmektedir. Her iki yöntemde de bağlanmış olan tüpler bağlanmış oldukları yerin uçları iki taraflı olarak kesilip, iki taraflı açık iyi bir lümen elde edilip, sonra da uç uca mikrocerrahi ve ince dikişler ile bağlanması şeklinde yapılmaktadır. 

TÜP AÇMA LAPAROSKOPİK OLARAK KAPALI YÖNTEMLE Mİ YOKSA AÇIK CERRAHİ İLE Mİ YAPILMALI? 
Tüp açma, Laparoskopik olarak tüp açılması ve açık mikrocerrahi ile tüplerin açılması şeklinde olup; her iki metod ile de yaklaşık %80 başarı oranları elde edilmektedir. 
Dış gebelik oranları laparoskopik kapalı yöntemde %2,5 olup; açık mikrocerrahi ile de %2,8 görülmektedir. Laparoskopik cerrahi açık cerrahiye göre daha avantajlı görülmekle birlikte oranlar birbirine yakındır. 
Laparoskopi teknik olarak ileri düzey endoskopik yetenekler ve tecrübe isteyen daha zor bir ameliyat olduğu için ameliyat süresi her iki tüpün de açılması için ortalama 3,8 saat gibi daha uzun olabilir. Açık cerrahide süre daha kısa olup ortalama 2,6 saattir.
Ameliyatı yapacak olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile karşılıklı konuşulup hangisi daha faydalı olacak ise ona göre beraber karar verilmekle birlikte; tüplerin açılması için eğer mümkünse günümüzde Laparoskopik cerrahi, açık cerrahiye göre daha çok tercih edilmektedir. 
Laparoskopik Tüp açılması cerrahisi daha konforludur. Daha az ağrı olup daha az hastanede yatış gerektirir. hastalar ertesi gün hastaneden şifa ile taburcu olabilmektedir. Haftasına da günlük hayatına aynen kaldığı yerden devam edebilmektedirler. 

 

 

TÜP AÇILMASININ BAŞARI ORANI NEYE BAĞLIDIR?
Genç hastalarda başarı oranı daha yüksektir: 19-30 yaşları arasında %73 olan başarı oranları, 30-33 yaşları arası %63 ‘tür ve 34-45 yaşları arası başarı oranları %46’dır.
Tüp bağlanması üzerinden ne kadar süre geçtiği önemlidir. Daha erken yıllarda bağlanan tüpler daha kolay açılabilmektedir.
Tüplerin hangi yöntemle bağlandığı da önemlidir: Eğer tüpler tamamen çıkartıldıysa; bu durum başarıyı direk olumsuz etkiler. Eğer tüpler rahime çok yakın bir mesafeden bağlandıysa dikiş atılması daha zor olmaktadır. Tüp bağlama elektrokoter ile yakma ile yapıldıysa tüp açma sonrası canlı doğum oranları %41 olup, pomeroy usulü dikiş ile bağlama sonrası tüp açma da canlı doğum oranı %50’dir. Ülkemizde çok revaçta olmayan metodlardan olan Halka sonrası %75 ve Klips sonrası %80 tüp açma ile canlı doğum oranları söz konusudur.
Sperm ve yumurtanın buluşup döllenmesi tüplerin içinde gerçekleşeceği için kalan tüpün uzunluğu önemlidir: Eğer kalan tüp uzunluğu 4 cm ve üzeri ise kendiliğinden pozitif gebelik oranı %75 iken; kalan tüp uzunluğu 4cm altında ise bu oran %19’a düşer. 

TÜP AÇILDIKTAN SONRA KENDİLİĞİNDEN GEBELİKLER NE ZAMAN OLUŞUR?
Hastalar en çok ilk 2 yılda gebe kalırlar. İlginç bir şekilde bu hastaların %23’ü doğum yaptıktan sonra tüplerini tekrar geri bağlattığı görülmüştür.

TÜP AÇMA MI; YOKSA TÜP BEBEK Mİ DAHA İYİ?
Tüp açılmasının tüp bebeğe oranla ciddi bir maliyet avantajı vardır.
37 yaş altındaki hastaların tüplerin açılmasında %72 gebe kalınmış olup; bu rakam bir siklus tüp bebek tedavisinde %52’dir.
4 cm ve üzeri kalan tüp uzunluğu olan hastalarda da tüp açılması; tüp bebek tedavisine göre daha faydalı bulunmuştur.
Halka ve klips ile tüp bağlama yapıldıysa da bu hastalarda da tüp bebek tedavisi yerine tüp açılması daha faydalıdır.
Sonuç olarak; eğer tüpler bağlandı ve tekrar bebek isteği de varsa; tüplerin kapalı laparoskopik yöntemle çok başarılı ve konforlu bir şekilde deneyimli uzmanlar tarafından kolayca açılabileceği bilinmelidir.  

Yazarın Diğer Yazıları