Serdar Kaya / Sağlık Olsun

Covid 19 Aşılanmasının Gebeler, Emzirenler ve Gebelik Planlayanlar İçin Önemi Nedir?

Serdar Kaya / Sağlık Olsun

  • 2477

Ülkemizde mevcut olup yapılan aşıların hiçbiri çoğalan virüs içermez; bu nedenle hastalığa neden olmazlar.
Ancak bağışıklık sisteminin aktivasyonundan dolayı spesifik olmayan yan etkiler ortaya çıkabileceği düşünülmekle birlikte; uzmanlar, mRNA ve viral vektör aşılarının nasıl çalıştığına bağlı olarak, hamile kişiler, fetüs veya emziren yenidoğanlar için risk oluşturma ihtimallerinin düşük olduğuna inanmaktadır. 
Bazı inaktive Covid-19 aşıları bir adjuvan (çözünmeyen alüminyum tuzları) içerir. Bazı adjuvanlar (örneğin Tdap) gebelikte uygulanan aşılarda yaygın olarak kullanılmaktadır ve belgelenmiş iyi bir güvenlik profiline sahiptir. Yeni adjuvanlı aşılarda ise gebelerde yeterli güvenlik verilerinin olmaması nedeniyle genellikle kaçınılır. Bu teorik endişeye kıyasla, devam eden bir pandemi riski ve hamilelik sırasında ölüm de dahil olmak üzere ciddi Covid-19'un bilinen riskleri ile düşünüldüğünde; gebelikte de aşı yapılması tarafında görüşler ağır basmaktadır.
Hayvan çalışmalarından, aşılanmış gebelerden ve küçük prospektif kohort çalışmalarından elde edilen veriler, zararlı etkiler göstermemiştir ve Covid-19’a karşı pasif bağışıklık kazandırmak için annede bir bağışıklık tepkisi gösterilmiştir: Aşılanan gebelerde göbek kordonu kanında ve aşılanan emzirenlerde anne sütü örneklerinde aşıyla oluşturulmuş antikorlar saptanmıştır.
mRNA aşıları ile maternal aşılamadan sonra yenidoğanlar. İlk maternal mRNA aşılamasından 15 gün sonra kordon kanında koruyucu antikorlar belgelenmiştir.  
Antikor titreleri, aşılanan gebelerde hamilelik sırasında Covid-19 enfeksiyonu geçiren gebelerden bile daha yüksek bulunmuştur. 
mRNA aşısının neden olduğu bağışıklık tepkileri hamile, emziren, ve hamile olmayan kadınlarda benzer bulunmuştur.  
Aşılamayı takiben hamile, emziren ve hamile olmayan kadınlarda bağlayıcı, nötralize edici ve fonksiyonel nötralize edici olmayan antikor yanıtlarının yanı sıra CD4 ve CD8 T-hücre yanıtları da saptanmıştır. Bu hastaların kordon kanında ve anne sütünde de bağlayıcı ve nötralize edici antikorlar saptanmıştır. 
Ek olarak, hamile ve hamile olmayan aşılı bireyler, Covid-19 varyantlarına karşı da çapraz reaktif bağışıklık tepkileri geliştirdiği gözlemlenmiştir. 
Geriye dönük bakıldığında, gebelik sırasında aşı yapılmamasına kıyasla mRNA aşılaması, annede Covid-19 enfeksiyonu insidansında azalma ile ilişkilendirilmiştir.

Aşılama sırasında hamile olan gebelerin izlemlerinde, düşük, konjenital anomaliler, fetal büyüme, erken doğum, ölü doğum veya yenidoğan ile ilgili iststistiksel doğum verileriyle karşılaştırıldığında bu erken verilerde yan etkilerde veya olumsuz olaylarda fazlalık gözlenmemiştir. Aşı olanlarda yaşa göre standardize edilmiş kümülatif riskler; genel obstetrik popülasyondaki beklenen orana benzer bulunmuştur.  
 
Aşılanan bireylerde gelişimsel ve üreme toksisitesi çalışmalarından elde edilen erken verilerde de olumsuz sonuçlar gözlenmemiştir. 

Sonuç olarak: Tüm gebelerin ve emzirenlerin Covid-19 aşısı olması önerilmektedir. Covid-19’a maruz kalma riski daha yüksek olan veya enfekte olduğunda ciddi hastalığa sahip olma riski en yüksek olan hastalar (örneğin diyabet, obezite veya hipertansiyonu olan hastalar) aşılanmadan en fazla fayda sağlayabilirler. 

Hamilelik sırasında Covid-19 aşılarının güvenliği ve etkinliği ile ilgili giderek daha fazla güven veren veriler saptanmaktadır. Ayrıca hamileliğin kendisinin artan ciddi enfeksiyon riski ile ilişkili olduğuna dair veriler de artmaktadır. 

Covid-19 aşıları, gebelikte rutin olarak uygulanan diğer aşılarla (örn. influenza, Tdap) aynı zamanda uygulanabilir; aşılar arasında bir ayırma periyodu gereksizdir.

Anti-D immünoglobin, aşılara verilen immün yanıta müdahale etmez, bu nedenle alloimmünizasyonun önlenmesi için uygulama zamanlaması standart klinik protokollere göre aynı zamanlarda devam edilmektedir.

Bir kişi, iki dozluk bir Covid-19 aşı serisinin ilk dozunu aldıktan sonra hamile kalırsa, ikinci doz, hamile olmayan kişiler için üretici tarafından belirtilen aynı zamanda uygulanmalıdır.

Üreme ile ilgili karar verme: 
Covid-19 pandemisi, anne ve yenidoğan sağlığına yönelik virüsle ilgili potansiyel riskler nedeniyle çiftlerin hamileliği ertelemeyi düşünmeleri gerekip gerekmediği konusunda soruları da gündeme getirmiştir. 

Üreme ile ilgili kararların (örneğin, hamilelik planlaması, hamileliğin sonlandırılması) öncelikle sağlıkla ilgili Covid-19 endişelerine dayanmaması gerektiğine inanılmaktadır. 

Covid-19 ile ilişkili hamilelikle ilgili riskler iyi tespit edilmemiştir, sınırlı kanıtlar hamilelikle ilgili risklerin hamile olmayanlara göre bir miktar artmakla birlikte oldukça yaygın olan diğer koşullar veya maruziyetlerle ilişkili risklerin önemli ölçüde üzerinde olmadığını göstermektedir. 

Hamile insanlar arasında ve hamilelikle ilgili riskler standart önleyici tedbirlerle ve aşılama ile makul ölçüde en aza indirilebilir veya hafifletilebilir.

Covid-19'u önlemek için halihazırda mevcut olan aşıların doğurganlığı etkilediği düşünülmemektedir, onaylanmış herhangi bir Covid-19 aşısı almadan önce gebelik testi gerekli değildir ve aşılamadan sonra gebeliği geciktirmek gerekli değildir.
 

Yazarın Diğer Yazıları