Bunları Da Mı Duyup, Görecektik !?

   13 Eylül 2019 günü ajanslara bir haber düştü; "Cizre İcra Dairesi'nden yapılan bir duyuruda; iflâs etmiş bir özel hastanenin bütün malları, cihazları ve uzman 'DOKTORLARI' belirlenen fiyatlarla İcra Dairesi tarafından açık arttırma yoluyla satılacaktır" deniliyormuş.

   Aynı duyuruda doktorların fiyatları da verilmiş: "Genel Cerrahi Uzman Doktoru, Çocuk Sağlığı Uzman Doktoru ve Kadın Doğum Uzman Doktoru fiyatları 55.600 TL; diğer Uzman Doktorların fiyatları da 44.400 TL'den satışa çıkarılmış, iyi mi? Yani; Kulak Burun Boğaz (KBB), Cildiye, Göz, İç Hastalıkları, Beyin, Kalp, Diş ve benim gibi emeklilerin prostatlarına bakan Üroloji Doktorlarının, maddi olarak pek kıymet-i harbiyeleri yok, öyle mi?

   Özel hastanenin tıbbi cihazları, karyolaları, terlikleri, arabaları, ambulansları, çöp kovaları ve süpürgeleriyle birlikte, orayla anlaşma imzalayan doktorları da, adeta birer cihaz, malzeme veya mallar gibi devletin resmi kuruluşu Cizre İcra Dairesi'nden satışa sunulmuş!..

   Haber duyulur duyulmaz, bütün sağlık kuruluşları bir şok yaşadılar, peş peşe bu işe tepki mesajları ortalığa savruldu!.. Birçok şehirdeki 'Tabipler Birliği' kuruluşları, bu duyuruya karşı eylem yapacaklarını duyurdular!..

   Sen üniversite sınavlarında en yüksek puanları tuttur, Tıbbiye'ye gir, 6 sene oku doktor ol, sonra yine sınavları kazanarak 4 sene daha okuyup 'Uzman Doktor' ol, sonra da yıllarını verdiğin bir özel hastane iflâs edince, borçlarından dolayı İcra Dairesi seni adeta şirketin bir araç-gereci gibi 'üç-otuz paraya' satışa çıkarsın, olur mu!?

   Kurbanlık danaların 30-40 Bin TL'ye, güreş develerinin 300-500 Bin TL'ye, yarış atlarının bile 3 - 5 Milyon TL'ye, futbolcuların 5 - 6 Yüz Milyona satıldığı bu ülkede, koskoca uzman doktorlara biçilen fiyat nasıl 40 - 50 Bin TL olabilir ki!? Bizde insana verilen değer bu mu yani!? Bir insanın araç-gereç-mal gibi satılığa çıkarılmasının tuhaflığı bir yana; bir doktorun ailesine ve devlete maliyeti kaça patlıyor, hiç olmazsa bunu bile bilmiyor musunuz!? Onlara biçtikleri fiyat, günümüzde binek bir otomobilin fiyatı bile değil, yazıklar olsun!..

   Sizleri bilemem, ama bu haber benim canımı çok sıktı!.. Umarız, bu İcra Dairesi satış duyurusu, başka kuruluşlara emsal teşkil etmez!.. Maazallah yarın iflâs eden özel okullar veya özel üniversitelerin koca koca Profesörleri, Doçentleri, Öğretim Görevlileri; özel hayvan hastanelerinin Veteriner Hekimleri, özel şirketlerin koca koca CEO'ları ve Genel Müdürleri, Mimar-Mühendisleri de böyle bir saçmalıkla satışa sunulmazlar!..

   Neyse, bu mevzu daha çok su kaldırır. İyisi mi, ben sizi taa 1951 yıllarına götüreyim de, üstat Orhan Veli'nin "Gelirli Şiir, Delikli Şiir, Yaşamak" eserlerini peş peşe yazayım da, memleketin hal ve gidişini biraz da siz düşünün gari, olur mu?

   “İstanbul'dan ayva da gelir, nar gelir/ Döndüm baktım, bir edalı yâr gelir/ Gelir desen, dar gelir/ Gün aşırı alacaklılar gelir/ Anam anam/ Dayanamam/ Bu iş bana zor gelir!.."
 
   "Cep delik, cepken delik/ Yen delik, kaftan delik/ Don delik, mintan delik/ Kevgir misin be kardeşlik!?"

   "Biliyorum, kolay değil yaşamak/ Ama işte/ Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak/ Birinin saati işliyor kolunda/ Yaşamak kolay değil ya kardeşler/ Ölmek de değil/ Kolay değil bu dünyadan ayrılmak/ Kolay değil!.."