'25 Litre SU Belgeseli !?'

  • 1920

Uzaydaki gezegenlerden, şimdilik sadece Dünyamızda bir canlı yaşamı olduğunu biliyoruz ya? İşte bu canlı yaşamının en önemli üç unsurundan (Hava, Su, Besin) biri olan Su, şöyle tarif ediliyor: “İki hidrojen ve bir oksijenden oluşan (H2O1), oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz ve tatsız madde…”

Konuşma dilimizde Su ile ilgili dünya kadar sözcük vardır: “Su vermek, su çekmek, su yüzü görmemiş, su dökmek, su gibi olmak, su gibi ezberlemek, suyu çıkmak, su kaynatmak, su kesmek, suyuna gitmek, suyun başı olmak, suyunu almak, suyunun suyu olmak” gibi…

Bunun yanında, Su ile ilgili çok sayıda hayvan-araç-gereç-yapı ve malzeme adı da mevcuttur: “Su askısı, su akrebi, su aygırı, su baldıranı, su böceği, su çıkrığı, su borusu, su bombası, su tavuğu, su kemeri, su tesisatı, su terazisi, su değirmeni” gibi…

Bu canlılardan olan biz insanlar; ortalama olarak havasız birkaç dakika, susuz 72 saat sonra, gıdasız da 790 saat sonra ölürüz!.. Dünyamızın % 75’i denizlerle, sadece % 25’i karalarla kaplıdır… Demin saydığımız üç hayat unsurumuzdan Su, daha doğrusu bizim içebileceğimiz tatlı sular, dünyada en az bulunan maddedir!.. Tüm denizlerin ve bazı göllerin suları içilemediği için, mevcut tatlı su kaynaklarımızı çok titizlikle korumamız gerekmektedir!..

Ancak, teknolojik açıdan sürekli gelişen dünyada, “Çevre Kirliliği” yüzünden bu tatlı su kaynaklarımızı birer birer kaybetmekteyiz!.. Göller, nehirler ve dereler hem kirlenmekte, hem de kurumakta, yeraltı suları daha derinlere çekilmektedir!.. Böyle giderse de, bu işin sonu canlı âlemi için tam bir felâket olacaktır!..

Bunu düşünen insanlarımız bir “25 Litre Belgeseli” çekip, ekranlarda gösterdiler: Bir gün İstanbul’da sular kesiliyor, musluklara koşan insanlar bir damla su bulamıyorlar… TV’lerini açınca, oradaki anonsları duyuyorlar: “Bundan sonra her aileye günde sadece ’25 Litre Su’ verilecektir, sularınızı idareli kullanmanızı salık veririz!” diyorlar…

Bu ‘25 Litre Su’, ailede kime yetecektir? Kim bu kadar suyu içecek, yemek yapacak, bulaşığını yıkayacak, bu suyla banyosunu-tuvaletini yapacak, kim çamaşırını yıkayacak, evin temizliğini yaptıktan sonra, balkonundaki ve bahçesindeki bitkilerini neyle sulayacaktır!? Koca şehir insanları bir telaş içinde, hemen bir çözüm ve bir çare arama derdine düşmüşlerdir!..

Evet… Sonuçta bu bir filmdir, bir belgeseldir de, ya kesin çözümü nedir!? O kara günler çok da uzakta görünmüyor sevgili dostlar!.. Her gün haberleri izliyorsunuz;  artık doğal su kaynakları ve kuyular birer birer kurudu, dereler ve ırmaklar kirli akıyor!.. Şehir bitişiğindeki göllerimizi birer b.k çukuruna döndürdük, içinde canlılar yaşamaz oldu!..

50-60 yıl öncelerini bir hatırlayınız!.. Hayırseverlerin ilk aklına gelen, köy ve mahalle meydanlarına ‘Çeşmeler’ yaptırıp, dağlardan temiz sular getirmekti!.. Hani, nereye gitti o binlerce çeşmeler ve oraya gelen o güzelim sular!? Şimdi moda, damacana suyu içmek oldu!.. Hani nerede o dere kenarlarında buz gibi akan kaynak suları, o güzelim pınarlar!? Eğilip de avucunuzla bir pınardan su içmeyeli kaç yıl oldu, oturup da bir düşününüz bakayım!?

Bu işin başka bir çözümü yok!.. Okullarımızdaki birinci ders olarak “Doğa Bilincini, Çevreyi Korumayı, Su tasarrufunu” hemen hayata geçirmemiz gerekmektedir!.. O TV’lerdeki “25 Litre Su” belgeselini sırf keyif olsun, sırf spor olsun diye izlemeyiniz, kendi çapınızda siz de hayata geçirmek için ilk çalışmalarınızı başlatınız artık!.. Biz yaşlılar bir miktar iyi günler gördük de, siz yeni nesiller için yarınlar, inanın çok geç ve çok çaresiz olacak!..        Sakin KOŞAR…

Yazarın Diğer Yazıları