PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

SPOR VE EGZERİSİZİN MADDE BAĞIMLILIĞINA ETKİSİ

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 197

Spor ve düzenli egzersiz bellek, hafıza, dikkat, işlemleme hızı ve yürütücü işlevleri olumlu yönde etkileyen, düşük maliyetli ve kolay erişilebilir,  genel sağlık giderleri üzerinde ilave bir yük oluşturmayan, hiçbir yan etkisi olmayan, ruh ve beden sağlığı üzerinde etkili bir tedavi yöntemidir. 
Araştırmalar düzenli egzersiz yapan bireylerde daha az egzersiz yapanlara kıyasla madde bağımlısı olma oranın daha az olduğunu göstermektedir (Ströhle ve ark., 2007). Yapılan pek çok çalışma ergenlik döneminde düzenli fiziksel aktivitenin, düzenli spor yapmanın alkol ve uyuşturucu kullanımında önleyici bir etkiye sahip olduğunu, madde bağımlılığının tedavisinde tekrarlamanın önüne geçtiğini, bireyin stres düzeyinin önemli oranda azalmasına yardımcı olduğunu, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozuklukların iyileşmesinde, bireyin yaşam kalitesinin artırmasında çok büyük bir faktör olduğunu göstermektedir (Cabrera, 2020; Weinstock ve ark., 2008). 
Egzersiz, beta-endorfinler, epinefrin, norepinefrin, serotonin ve dopamin dahil olmak üzere belirli nörotransmiterlerin konsantrasyonunu artırarak beyinin ödül mekanizmasına katkıda bulunmakta bu da egzersizin serotonerjik sistem üzerine etki ederek, depresyon ve anksiyete gibi stresle ilişkili psikiyatrik bozuklukların tedavi sürecine olumlu katkı sağlamaktadır  (Greenwood ve Fleshner, 2011).
Hızlı yürüyüş, koşu, yüzme ve bisiklete binme gibi aerobik egzersizlerin özellikle madde bağımlılığı tedavisinde etkisi en fazla araştırılmış olup, bu egzersiz türlerinin eroin bağımlıları üzerindeki iyileştirici etkisini incelemek için Huang He ve arkadaşları, 110 eroin bağımlısı üzerinde araştırma yapmışladır. On altı ile 20 hafta arasında süren aerobik egzersiz programı sonucunda, aerobik eğitim alan eroin bağımlısı bireylerde anksiyete ve depresyonun kontrol grubuna göre önemli ölçüde azaldığını gözlemlemişlerdir. 
Gbiri ve arkadaşları, 12 haftalık egzersiz programının madde kullanım bozukluğu tanısı almış bireylerin yürüme hızı, denge ve yaşam kalitesi üzerine etkisini incelemişlerdir. Nöropsikiyatri hastanesinde çalışmaya alınmış deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrılan 87 madde bağımlısı, hastaneye yatış süresi boyunca psikiyatristler tarafından reçete edilen antipsikotik ve diğer psikiyatri ilaçlarını kullanmıştır. Deney grubu aktif denge egzersizleri, aerobik egzersiz, bisiklet ergometresi ve koşu bandı egzersizlerini içeren on iki haftalık bir egzersize katılırken kontrol grubu çalışma süresi boyunca herhangi bir egzersiz programına alınmamıştır. Çalışmanın sonucunda, deney grubuna katılan bireylerde egzersiz öncesi ile 6-12 haftalık denge ve yürüme performanslarında olumlu yönde değişim olduğu gözlenmiş, düzenli egzersizin madde bağımlılığının azaltılmasında çok önemli etkiye sahip olduğu, bireylerin yaşam kalitelerinde önemli oranda artış olduğu görülmüştür. 
Muller ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada uzun süreli madde kullanım bozukluğu olan hastalarda grup egzersizinden sonra yaşam kalitesindeki değişiklikleri ölçülmüştür. Yatılı tedavi olan, sedanter 35 madde bağımlısı birey çalışmaya dâhil edilmiştir. Grup egzersiz programı 10 hafta boyunca, antrenör eşliğinde katılımcıların her hafta 30 dakikalık düşük yoğunluklu egzersizlerle yürüme/koşma, top oyunları ve kuvvet antrenmanı olarak sürdürülmüştür. Bireylerden 24’ü çalışmayı tamamlamış ve 10 hafta sonunda çalışmayı tamamlayanlar ve tamamlamayanlar karşılaştırıldığında yaşam kalitesinin fiziksel sağlık, psikolojik durum, sosyal ilişki ve çevre alt başlıklarında anlamlı farklar bulunmuş; programı tamamlayanların yaşam kalitesinde, ruh sağlığı, sosyal etkileşim ve fiziksel sağlık düzeylerinde önemli oranda olumlu değişimlerin olduğu görülmüştür. 
Tüm bu bilimsel çalışmalar, düzenli spor ve egzersizin bireyleri, özellikle gençleri madde bağımlılığından korumakta ne kadar önemli bir rolü olduğunu, madde bağımlısı bireylerin tedavi sürecinde ne kadar önemli bir koruyucu, önleyici ve iyileştirici etkisi olduğunu göstermektedir. Ruh ve beden sağlığında bu kadar önemli bir etkiye sahip olan, hiçbir yan etkisi olmayan, doğal iyileştirici bir faktöre sahip olan spor ve egzersizi hayatımızın ayrılmaz bir parçası yapmayı toplumsal bir kültür olarak hayatımıza yerleştirmeyi öğrenmeliyiz. Gençlerimizi madde bağımlılığından koruyucu, iyileştirici etkiye sahip olan, ruh ve beden sağlığının ayrılmaz bir parçası olan spor ve egzersizi benimsetmek her yetişkin bireyin sosyal sorumluluğudur. Bu sorumluluk, gençlere öğüt vererek ya da nasihat ederek değil, rol model olarak, sınav dönemlerinde çocuklarını gerçekleştirmekte olduğu spor aktivitelerinden almayıp devam etmelerini sağlayarak, okullarda beden eğitimi ve spor derslerinin matematik ve Türkçe dersi kadar önemli olduğu eğitimci ve ebeveynler tarafından yaşatılarak aşılanabilir. 
Aynası iştir kişinin…. 


Kaynaklar;
Ströhle A, Höfler M, Pfister H, Müller AG, Hoyer J, et al. Physical activity and prevalence and incidence of mental disorders in adolescents and young adults. Psychological medicine 2007; 37:1657–1666.
Cabrera, I. Role of exercise in managing substance use disorders. Prescriber. 2020; 31(5), 15-19. 13. 
Weinstock J., Barry D., Petry N.M. Exercise-related activities are associated with positive outcome in contingency management treatment for substance use disorders. Addict Behav. 2008; 33:1072–1075. 
Greenwood BN, Fleshner M. Exercise, stress resistance, and central serotonergic systems. Exercise Sport Sci Rev. 2011; 39:140–149
Gbiri C, Akınpetu A, Odole A. Effect of exercise on balance, gait-speed and quality of life of substance abuse patients. Journal of Clinical Medicine Research. 2011
Muller A, Clausen T. Group exercise to improve quality of life among substance use disorders patients. Scandinavian Journal of Public Health. 2015; 43:146–152.
 

Yazarın Diğer Yazıları