Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

Sevgi

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 1057

Geçen haftaki yazım evlilik ile ilgili idi. Bu gün evlilikte sevginin yeri ve önemi üzerine yazmak istiyorum. 
Sanırım biz sevgiyi yanlış anlıyoruz.
Sokrates evlilikle ilgili şöyle diyor, “Mutlaka evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu, kötü çıkarsa filozof olursunuz.” 
Karınızı eşiniz olarak değiştirin. 
Ben de filozof oldum. 
Evlilikle ilgili yaşadıklarımdan edindiğim kendime göre çıkarsamalarım oldu. 
Severek evlendiler, aşk evliliği vs. vs. hiç inanmıyorum. 
Bir kere sevginin bir sebep değil sonuç olduğunu düşünüyorum. 
Örneğin bir kızla bir erkek karşılaştı. Birbirini beğendiler. Yeni tabirle elektrik aldılar. Hemen birbirlerini sevdiler ve aşık oldular. 
Doğru mu? 
Kesinlikle hayır. 
Sevgi ve sevginin coşmuş hali olan aşk, bu kadar basit değil. Onlar sadece birbirlerinden hoşlandılar. 
Sevgi ve aşk sonra olur; ama çabayla, özveriyle olur. 
Evliliği bir ev gibi düşünürseniz, sevgi; soğuğun, yağmurun, rüzgarın, muzır haşerelerin, yılanların, canavarların eve girmesini engelleyen çatı ve duvarlardır. 
O çatı ve duvarlar ise evin her bir köşesine konmuş sütunlar üzerinde durur. Yani evi ayakta tutan, çatı ve duvarları darbelere karşı koruyan o dört sütundur. 
Bu sütunun birinin adı saygıdır, ikincisinin adı ilgidir, üçüncüsünün adı güven ve dördüncüsünün adı da hoşgörüdür. 
Bunlar olmadan sevgi ve aşk olmaz. O ev yıkılmaya mahkumdur ve korumasızdır.
Peki saygı, ilgi, güven ve hoşgörüden ne anlıyorsunuz?
Bunlar neyi ifade ediyor?
Sonra bir ara bunları da konuşalım.
Bu ramazan günlerinde aslında en çok konuşulan ama içi bir türlü doldurulamayan konular.
Konuşmak pek bir şey de ifade etmiyor.
Önemli olan bunları yaşantımızın, hareketlerimizin ve kültürümüzün bir parçası haline getirmek.
Zamanla o da olur inşallah.
 

Yazarın Diğer Yazıları