Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

Sayıların İcadı

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 1549

Matematikten çok bahsettik ama matematiğin tarihi ile ilgili hiç konuşmadık. Sayı sistemleri, sayı kümeleri, aritmetik işlemler, fonksiyonlar, limit, türev, integral daha bir sürü konu. Peki nasıl bu hale geldi matematik. Birileri oturup, bunları bunları yapalım sonra da adına matematik diyelim mi dedi? 
Elbette öyle değil.
Matematik antik Yunancada “matesis” kelimesinden türemiştir. Matesis ise “ben bilirim” anlamına gelmektedir. Biz de ise “riyazet” kelimesinden türeyen “riyaziye” dir. Riyazet, toy taylara başkırdırma eğitimi için kullanılan bir kelimedir. 
Matematiği kabul etmek zorundasın, inkar etmen mümkün değil anlamında mı riyaziye denildi acaba? İki çarpı iki dörttür, var mı itiraz edebilecek? Varsa olmadığını ispatlamalıdır.
Matematiğin başlangıcı sayılardır. Herhalde insanlar, kaç tane meyve ağaçları, kaç tane tavukları, kaç tane hayvanları var olduğunu biliyorlardı. Ahırda eksik hayvan var mı? Kümeste tavuklar tam mı? Kontrol edebiliyordular. 


PEKİ NASIL? 
Bunun için kendilerine göre sayılar ve sayma işlemi geliştirdiler. Ama bizim şu anda kullandığımız sayılar değil belki. Çünkü, ilk sayıların alfabeler olduğu söylenmekte. Herhalde sayı saymak için ilk kullandıkları alet de parmaklardır. Bu gün bile çocuklarımıza sayı saymayı parmaklarla öğretiyoruz. Hatta yakın geçmişte Papua adasında hala sayı saymak için parmaklarını, kollarını, omuzlarını, göz ve kulak gibi azalarını kullanan bir kavime rastlandı.
İnsanların uzun süre 1 ve 2’yi kullandıkları söylenmektedir. Ama bu bizim kullandığımız gibi değil. İkili durumları ifade etmek için kullanılıyordu. Mesela, 1 var, 2 yok; 1 ben, 2 sen; 1 erkek, 2 kadın gibi. Bu durumları çoğaltmak mümkün. Daha neler için kullanıldığını bilmek zor. 
Tabi çok çok öncelerden bahsediyoruz. 
Bilindiği gibi insanlar önce avcı göçebe hayatı yaşıyorlardı. Daha sonra yerleşik hayata geçtiler. Yerleşik hayata geçmek ile birlikte, yönetici, sanatkar, bilim insanları gibi sınıflar oluşmaya başladı. Bilimin ve tabi doğal olarak matematiğin gelişmesinin de bu süreçten sonra daha da hızlanmış olacağını kestirmek zor değil. Daha sonra insanoğlu 3 sayısını keşfediyor. Ama bu 3 sayısı da bizim anladığımız anlamda 3 değil. Çokluk ifade ediyor.
Çin, Hindistan, Mısır ve Arap toplumlarının özellikle ilk zamanlarda matematiğe katkıları çok olmuştur. Bu bilgilerin büyük kısmı da Çin ideogramlarından gelmektedir. Buna göre mesela erkek sembolünden 3 tane olursa, bu herkes, ağaç olan şekilden 3 tane olursa orman, anlamı damla olan şekilden 3 tane olursa su, anlamı sürahi olan şekilden 3 tane olursa bu da sel anlamına geliyor. 


PEKİ ANLAMI KADIN OLAN ŞEKİLDEN 3 TANE OLURSA BU NE ANLAMA GELİYOR? 
Bayanlar kızmasın bunu ben söylemiyorum, Çinliler söylüyor. Sinan Sertöz’de Matematiğin Aydınlık Dünyası kitabında bu bilgiyi bize aktarıyor. Ben onların yalancısıyım. 
Evet anlamı kadın olan sembolden 3 tane olunca da, tahmin etmesi zor olmadığı gibi, bu da dedikodu anlamına geliyor. 
Ben bunu sınıfta anlattığım bir gün, bir öğrencim, hocam 3’e gerek yok, 2 tane olsa da yeterdi demişti. Tabi kız öğrenciler de buna itiraz etmiş, erkeklerin daha çok dedikodu  yaptığını söylemişlerdi. 
Burada bana düşen tarafsız kalmaktır herhalde. 
Her doğruyu her yerde söylemek doğru değilmiş.
 

Yazarın Diğer Yazıları