Zorluklara dayanma veya zorluklardan hızla kurtulma kapasitesi olarak tanımlanan bir kavram Resilience. Türkçe karşılığı dayanıklılık.
Biz dayanıklı kelimesini bir çok şey için kullanıyoruz. Özellikle eşyaların dayanıklılığı aklımıza geliyor. Ama resilience kelimesi insanın dayanıklılığı için kullanılıyor.
Kişinin yaşantısında meydana gelen önemli değişiklikler ve zorluklarla baş edebilme ve o stres ve sıkıntılı ruh halinden çıkabilme olarak da anlaşılabilir.
Tam ingilizce çevirisi; “psikolojik sağlamlık, bir krizle zihinsel veya duygusal olarak başa çıkabilme veya kriz öncesi duruma hızla dönebilme yeteneği” şeklindedir.
Latince “resiliens” kelimesinden türemiş olup, bir maddenin elastik olması ve aslına kolayca dönebilmesi anlamına gelir.
Aile ve ilişki sorunları, ciddi sağlık sorunları veya işyeri ve finansal stres gibi, sıkıntı, travma, trajedi, tehditler veya önemli stres kaynakları karşısında dayanıklı kalabilme ve yeni duruma adapte olabilme sürecidir.
Resilience’ın ortaya çıkabilmesi için bireyin bir risk ya da zorluğa maruz kalması ve bu sürecin sonunda, duruma uyum sağlayarak mevcut tüm olumsuz koşullara rağmen yaşamının farklı alanlarında başarı elde etmesi gerekmektedir.
Ancak dayanıklı olmak kişinin stres, duygusal karışıklık ve ıstırap yaşamadığı anlamına gelmez. Elbette acısını çeker. Fakat burada kalmaz ve hızla geri döner.
Bu sıkıntı ve acıları yaşamadan başarılı olan kişiler ruhsal dayanıklı değil sadece başarılı bireylerdir. Başlarına bir felaket gelmeden bunu test etmek mümkün değildir.
Resilience nadir bulunan bir yetenek değildir; ortalama her bireyde bulunur, öğrenilebilir ve geliştirilebilirdir.
Kişisel yeteneklerin keşfedilmesi ve yaşama aktarılması sürecidir.
Bu kavram stres, sıkıntı ve zorluk altında yetişen çocuk ve ergenlerin, bu olumsuzluklara rağmen nasıl başarılı olduklarını ve psikolojilerinin bozulmadan sağlam kalabildiklerini anlamak, benzer riskleri yaşayabilecek çocuk ve ergenlere yönelik önleyici çalışmalara fayda sağlaması açısından önemlidir.
Önce karşılaşılan istenmeyen bir durumda, bu duruma ne anlam yüklenildiği ve bu yüklenilen anlamın bireye ne hissettirdiği, bu his sonucunda nasıl bir davranış sergilediği (üzüntü, kızma, tasalanma gibi) belirlenmelidir.
Olumsuz davranışlar yerine daha akılcı, hem bireyin kendisine hem de çevresine zarar vermeyecek davranışlar geliştirilmelidir.
Daha öncede söylediğim gibi bu bir süreçtir ve her süreç zaman gerektirir. Ama sabır ve sebat, bu süreci tamamlar.
Daha fazla bilgiyi internetten bulabilirsiniz.
Hiç kimsenin bunu test etmek zorunda kalmasını istemem elbette, ama dünyanın bin bir hali var. Görünen o ki ruhsal dayanıklılığa ihtiyacımız olacak.