Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

Öğretme aldatmacası 1

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 1252

Daha önceki yazılarımdan birinde öğrencilerin aldatılmalarından bahsetmiştim. Onunla ilgili düşüncelerimi de sizinle paylaşmak istiyorum. Malum okullar açıldı. Nasıl öğrenmek gerektiğine örnek olsun diye yazıyorum bu yazımı.
Bir ara Ankara’da özel bir üniversiteden ders teklifi aldım. O zamanlar Muğla Üniversitesinde çalışıyorum. Mesafe uzak. Fakat değişiklik olsun bir de özel üniversite öğrencisi ve atmosferi göreyim düşüncesi ile kabul ettim. Matematik, Matematiksel İktisat derslerine giriyorum. Ben tabi aşkla şevkle, öğrencilere bir şeyler vereyim çabasıyla yırtınıyorum. Uçak saatleri çok uygun değil. Muğla’dan Perşembe günü akşam 10:15 Ankara otobüsüne biniyorum. Seyahatlerde maalesef uyuyamama problemim var. Çok özenmişimdir otobüse biner binmez uyuma moduna geçenlere. Zamanı verimli kullanıyorlar. Ben ise sağa sola baka baka gidiyorum. Çok uykum var ama uyuyamıyorum. Sağa sola bakmaktan başka da hiçbir şey yapamıyorum. Kitap okumaya kalksan hem okuyamazsın ayrıca gözler için tavsiye de etmem, hem de etrafındakileri ışıktan dolayı rahatsız edersin. Velhasıl zor ve yorucu yolculuklar. Sabah saat 7-7:30 gibi Ankara’da olurdum. Oradan yarım saat ya da 45 dakika içerişinde üniversitede. Bazen bir yarım saat kestirme imkanı bulurdum. Yani böyle zor şartlarda derse gidiyorum ve bir şeyler öğretebilmek için kendimi paralıyorum. 
Vize sınavlarını yaptık. Sınıfın yarıya yakınının notları kötü. Notları ilan ettikten bir hafta sonra posta kutuma o özel üniversitesin bölüm başkanından bir mail geldi. Sağolsun kibar bir arkadaş. Şöyle yazmış;
“Hocam ben sizin bilimsel tarafınızı değerlendirecek konumda değilim. Biz öğrenci endeksli bir üniversiteyiz. Sizinle ilgili öğrencilerden şikayetler var. Rica etsem onlarla bir konuşabilir misiniz?”
Sağ olsun çok nazik ve kibar bir arkadaştı. Yazabileceği en nazik biçimde yazmış. Ama çok üzüldüm. Çünkü bir sürü sıkıntılarla oraya geliyorum ve gerçekten bir şeyler öğretmek istiyorum. Tamam bedava da vermiyorum dersi. Fakat aldığım para bu çektiğim sıkıntıya değmez. 
Neyse derse geldim ama, ayaklarım mehteran takımı gibi iki ileri bir geri. Üzgünüm çok. Beni anlayamamalarına üzülüyorum. Onlar için gösterdiğim çabayı görememelerine üzülüyorum. Sınıfa girdim. Arkadaşlar böyle bir mail aldım ve çok üzüldüm dedim. Kimseden çıt yok. Size bir örnek vermek istiyorum takdir sizin dedim ve nasıl aldatıldıklarını anlatmaya başladım. 
Orada verdiğim örneği burada anlatmam zor. Formüller var. Ama özeti fikir verir diye düşünüyorum.
Çoğu zaman hoca sınıfa girer ve konuya ilişkin formülü tahtaya yazar. Örneğin standart sapma. İşte formülü şu. Hadi birkaç örnek yapalım. Verir verileri, formülde yerine koyar ve sonucu bulurlar. Üç beş örnek konu tamam. Öğrendiniz mi arkadaşlar?
Öğrendik hocam.
Aslında hiçbir şey öğrenmediler. Yaptıkları şeyin ne olduğunu bile bilmiyorlar. Maalesef kandırıldılar. Bu yöntem hoca için çok kolay. Konuyu anlatmak beş dakika. Sonra sor öğrenciye yapsın. Peki nedir standart sapma, nerelerde ve ne zaman kullanılır? Cevap yok. Hani öğrenmiştiniz?
Peki nasıl anlatılmalı?
Bunu da haftaya yazalım. Hem de siz biraz düşünün nasıl öğrenilmeli?

Yazarın Diğer Yazıları