Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

Mimar Sinan ve Escher

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 1220

Mimar Sinan’ın minare inşaatından bahsetmiş miydim daha önce hatırlamıyorum. 
Edirne’deki Selimiye Camii’sinin yapılışı. 
Yaşlı Mimar Sinan Baş Mimar. 
Ama oradaki genç mimarlar Mimar Sinan’ın artık çok yaşlandığı ve aslında bu işlerden elini çekmesi gerektiği düşüncesindedirler ve onun baş mimar olmasından rahatsızdırlar. 
Mimar Sinan bu hoşnutsuzluğu anlar ve onlara der ki; “Ben sizin işinize fazla karışmayayım, ben iki minareyi yapayım.” 
Mimar Sinan’ın kendi işlerine karışmayacak olmasına çok sevinen genç mimarlar işlerine öyle dalarlar ki Mimar Sinan’ın minareleri akıllarına bile gelmez.
Minareler bittiğinde ise, Mimar Sinan’ın baş mimarlık payesini boşuna almadığını hayret içerisinde anlarlar. 
Mimar Sinan her bir minareye üç merdiven sığdırmıştır. Bu üç merdivenden aynı anda giren üç kişi birbirlerini hiç görmeden ancak üçüncü şerefede buluşabiliyor. Birinci merdivenle çıkan birinci ve üçüncü şerefeye, ikinci merdivenle çıkan ikinci ve üçüncü şerefeye, üçüncü merdivenle çıkan ise sadece üçüncü şerefeye çıkabiliyor. Yani bunlar ancak en yukardaki şerefede birbirlerini görebiliyorlar ve merdivenleri çıkarken birbirlerini hiç görmüyorlar.
Mimar Sinan matematikçi değildi ama o helis şeklindeki bu muazzam üç merdiveni tek bir minareye sığdırmak, kusursuz bir matematiksel hesap gerektirir.
Benzer bir durum "Bilim eğitiminden yoksun olmama rağmen, kendimi sanatçı arkadaşlarımdan daha çok matematikçilere yakın hissettim". diyen M.C. Escher için de geçerlidir. 
Escher’in çizimlerinde kullandığı matematik, matematikçileri bile hayran bırakmıştır. Zaten hayranlarının büyük bir kısmını, onun çalışmalarının matematik ilkelerin mükemmel bir canlandırması olduğunu fark eden matematikçiler oluşturuyordu.
Escher; üçgen, kare, sekizgen gibi temel desenlerden çalışmalarında yararlanır ve onlara yansıma, öteleme ve döndürme yöntemlerini uygulayarak, sayısız çeşitlilikte desen elde eder. Sanatçı, aynı zamanda bu örneklerin özgün biçimlerini bozarak, onları hayvanlara, kuşlara ve diğer başka figürlere dönüştürür. Sonuç ise hem dehşet verici, hem de güzeldir.
Elbette her mimar, ressam matematik bilmeyebilir veya iyi matematikçi iyi bir ressam veya mimar olamayabilir ama matematik bilen mimar, ressam, müzisyen alanının en iyileridir.

Yazarın Diğer Yazıları