Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

Kesinlikle Lazım

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 1187

Çok sayısal yazılar yazıyorum, biliyorum. Ama bir sistematik takip ediyorum. Araya başka bir konu almak istemiyorum. Az daha sabır istiyorum sizden. Bir de tabi en iyi bildiğim şeyi yazıyorum. Matematik.
Bana her şeyin temeli gibi geliyor. Sanki onu anlayabilsek her şeyi çözeceğiz gibi. Kainatı, varoluşu, belki yok oluşu da. 
Ama bir taraftan da korkuyorum. Usandırmaktan, bıktırmaktan korkuyorum. Başlığa “matematik” kelimesini yazmaktan çekiniyorum. Yine mi matematik olmasın diye. Fakat devam edeceğim bir müddet daha. Çünkü devam etmeliyim. Anlatmalıyım bunları. 
Matematik hayatımızdır, karakterimizdir. Yaşam biçimimizdir,
Mesela, matematiğin insana kazandırdığı iki temel davranıştan bahsederler:
Birincisi dikkat, ikincisi bir olay etrafında geniş düşünebilme yeteneği.  
Matematikte bir problem çözerken, eğer yanlış yoldan başlamış iseniz, ne kadar uğraşsanız da çözemezsiniz. Onun için özellikle zaman ile yarışılan üniversite giriş sınavları gibi sınavlarda matematikte öğrencilere hocalarının tavsiyesi, “eğer bir soruyu çözemiyorsanız uğraşmayın başka sorulara geçin. Daha sonra döner tekrar bakarsınız.” şeklindedir. 
Ben kendi hayatımda çok yaşadım bunu. Bazen bir soruya takılıyorum. Çok uğraşıyorum çözemiyorum. Bırakıyorum çalışmayı başka işle uğraşıyorum. Bir ara problem aklıma geliyor. Ben uğraşırken hiç aklıma gelmeyen bir yol. Bir bakmışım kağıda kaleme gerek kalmadan kafamdan çözüvermişim problemi. Sebep, yanlış yoldan gidiyorum ve onda ısrar ediyorum. 
İşte bu zamanla insana başka yollar araştırmayı öğretiyor. Sabit fikirlilikten kurtarıyor. Her hangi bir olayı daha geniş değerlendirme imkanı sağlıyor. Tabi ezber matematik bunu ne kadar kazandırır bilmiyorum ama illaki etkisi vardır. Dikkat te benzer şekilde, zamanla o sizde bir kabiliyete dönüşüyor. Bunlar öğrenilmiyor. Kendiliğinden gelişiyor.
Bazen bir park yerine araba park edeceğim. Bakıyorum ki biri, iki araba arasına öyle park etmiş ki; aracın sağında da çok yer var, solunda da çok yer var ama bir araba sığacak kadar değil. Hafif herhangi bir tarafa kaymış olsa bir araç daha park edebilecek. O zaman ilk aklıma gelen şey, bu aracı park eden kişinin matematiğinin zayıf olduğudur. Zaten otoparklardaki park çizgilerinin bu matematiği zayıf olanlar için düzenlendiğini düşünüyorum. Yoksa ne gerek var. Arabanın yanına kapını açıp, içeriden çıkabileceğin kadar yanaş yeter. Acemi ise o başka tabi. 
Evet, benim için matematik bu, ve bir müddet daha devam edeceğim.
Kızmayın lütfen.

Yazarın Diğer Yazıları