Seçim ikinci turda yapılacak.
Yine “algı” kazandı gibi görünüyor.
Cumhur ittifakı HDP desteği üzerinden, Millet ittifakına terör destekçisi propagandası yürüttü.
Büyük İstanbul mitinginde, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun reklam videosuna yerleştirilen terör örgütü destek görüntüleri yayınlandı. Bunun ne kadar ahlaki olduğunu tartışmaya bile gerek yok. Ama bir çok kesim buna inandı.
Millet ittifakı bunun sahte video olduğunu bile anlatamadı.
Sosyal medyada Millet ittifakının terörü ve teröristleri desteklediği yönünde algı oluşturmaya yönelik çok sahte videolar ortaya atıldı. HDP tarafından yapılan bir takım açıklamalar da bu algıyı güçlendirdi.
Bu noktada HDP destek mi oldu, köstek mi oldu bilmiyorum.
Sayın Erdoğan’ın en zayıf olduğu durumda bile, muhalefet etkili olamadı. Kendisini anlatamadı.
Terör örgütü elebaşısı, bebek katili Abdullah Öcalan’ın Sayın Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde yakalanıp hapse atıldığı, Abdullah Öcalan’ı idam etmemek için Sayın Devlet Bahçeli’nin içerisinde bulunduğu hükümetin anayasayı değiştirerek idam cezasını kaldırdığını anlatamadı.
Hatta bir mitingde Sayın Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın asılmamasını protesto etmek için “ip mi bulamadınız, alın size ip” diyerek, ip fırlatmıştı alana. Büyük bir coşkuyla alkışladı halk.
2018 seçimlerinde Cumhur İttifakına destek babında İmralı’dan, Abdullah Öcalan’dan gelen mektup okutuldu, kırmızı bültenle aranan Öcalan’ın kardeşi TRT ekranlarına çıkartıldı.
Millet İttifakı terör destekçisi olarak karalanırken bunları anlatamadı. Kendisini savunamadı.
Aslında imkanları da kısıtlı. Haksız bir rekabet durumu var ortada. Bir tarafta devletin tüm imkanları, diğer tarafta kısıtlı ve sınırlı imkanlar.
Ülkemizin bir sorunu da kitlelere ulaşmadır. Özellikle kendi seçmeniniz dışındaki kitleye. Mitingler sadece güç gösterisi oluyor. Çünkü sizin mitinginize muhalif gelmiyor. Dinleyelim bakalım bu aday ne diyecek, ona göre de kararımızı verelim diyen bir bilinçli seçmen yok. Zaten o kesime oy verecekler gidiyor mitinge.
Aynı durum televizyon kanalları için de geçerli. Birkaç kanal Sayın Kılıçdaroğlu’nu desteklerken, büyük bir medya grubu da Sayın Erdoğan’ı destekliyor. Bu kanalları izleyenler de, bu mitinglere giden aynı kişiler. Dolayısıyla sorun muhalif seçmene ulaşma sorunu.
Onun dışında bir sorun da şartlanmış olmaktır. Sabit fikirdir.
Özellikle bizim toplumumuzda çok yaygın. Irk kimliği gibi oturmuş siyasi kimlikler var. Ne yaparsanız yapın değişmeyen.
Ortada az sayıda ama seçimin sonucunu belirleyebilecek güçte gezgin bir seçmen kitlesi var sadece. Onu kim kazanırsa seçimi de o kazanacak. Ama onlar da algıyla hareket ediyorlar.
Daha önce de söylediğim gibi algıyı iyi yöneten seçimi alacak. Seçim hala bitmiş değil.
