Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

Eşekli Kütüphaneci

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 1355

Bu gün örnek bir insandan bahsetmek istiyorum, Mustafa Güzelgöz. Peki kim bu Mustafa ve onu ünlü yapan nedir?
1943 yılında tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi'ne çıkan 23 yaşında genç bir devlet memuru. Kütüphanede okurlarını bekleyen sıradan biri. 
Ama kütüphaneye gelen kimse yok. Gördüğü herkese kütüphaneyi anlatır, gelin kitap okuyun. Kimse oralı olmaz. Amirlerine durumu anlattığında da;
“- Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu ?
- Alıyorum.
- Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten.”
cevabını alır. 
Ama O bunu değiştirmeye kararlı. Devamlı insanlara bu kitapları okutmak için ne yapması gerektiğini düşünür. Oturduğu yerden, hiçbir iş yapmadan maaş almak zor gelir ona. 
Her ne yapmak istese karşısına bir sürü brokratik engeller çıkar. Ama o yılmaz.
Zar zor amirlerini ikna eder ve bir eşek aldırır. İki tane de sandık yaptırır. İki sandığa, kalınlığına göre 180-200 kitap sığar. Sandıkların üstüne "Kitap İdare Sandığı" yazar.
Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar. Kütüphaneye de bir yazı asar:
"Sadece Pazartesi ve Cuma günleri açıyoruz." 
Gittiği her köyde çocukların ellerine kitapları tutuşturur. "Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değişin. On beş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak" der.
Mustafa, Ürgüp'teki kütüphanede bir iki gün ancak durur, diğer günler eşeği Yüksel'le köy köy gezer, onu heyecanla bekleyen çocuklara yeni kitaplar getirir. Kar, kış demez, sıcak soğuk demez. Hiç aksatmadan, usanmadan, bıkmadan, kitap taşır köylere. Ünü tüm Kapadokya’ya yayılır.
Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor. Zenith ve Singer'e mektup yazar:
"Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım" der.
Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar. Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur. Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye. Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider. Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. 
Her ne hikmetse bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar,
"Kendi görev tanımı dışında davranıyor" diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir.
Mustafa Amca köylüler arasında efsane olur, yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir. 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder.
Kapadokya halkı bir araya gelir ve Ürgüp'e "Eşekli Kütüphaneci" Mustafa GÜZELGÖZ ve eşeğinin heykelini dikerler.
Çok kütüphaneciler geldi geçti bu memleketten. Kaç tanesinin heykeli var? Aslında O, sadece işini yaptı. Hakkıyla.
 

Yazarın Diğer Yazıları