Uzun süredir yazılarıma ara vermiştim. Ama 100. Yıl yazısı yazmadan olmayacak düşüncesi tekrar yazı yazmaya başlamama vesile oldu.
Bu yazıyı yazmayı düşündüğüm bu gün yani 28 Ekim sabahına, İsrail’in Filistin’e yaptığı vahşetle uyandık.
Bir yandan 100 yılını bitirmiş ve hala ilk günkü heyecanı ile içimizin kıpır kıpır ettiği bir ruh hali, diğer tarafta Filistin’in o karanlık ve vahşet dolu gecesinden gelen video görüntüleri ile parçalanan vicdanlarımız.
Tüm dünyada gösteriler yapılıyor ki; hükümetleri gerekli tepkileri göstersinler ve İsrail’e dur desinler. Bizde de hükümet destekli ve isteği ile miting düzenleniyor bu gün. Dünyaya biz bu vahşetin karşısındayız, bilesiniz mitingi. Dünya ya da İsrail ve destekçisi ABD, bunu ne kadar dikkate alırlar bilmiyorum. Ama yapabildiğimiz sadece bu gibi görünüyor.
Yine büyük bir oyun oynanıyor. Savaşı başlatan Hamas’a sahip çıktık. Hamas mücahit mi yoksa terör örgütü mü, ya da aslında İsrail ve Amerika’nın bir uşağı mı bilmiyorum. Rivayetler farklı. Ama gerçek şu ki; Gazze yok ediliyor, Gazze halkı yok ediliyor. Davasında haklı olan bir halk, bir takım oyun ve provokasyonlarla Dünya kamuoyunda haksız duruma düşürülüyor.
O sabi çocukların feryatları, anaların çığlıkları kulakları çınlatacak hatta çatlatacak olması gerekirken, cılız ve kısır kalıyor.
Meksika kınıyor, Kore kınıyor, ama asıl ses çıkarması gereken Arap Birliği ve Müslüman ülkeler yeterli sesi çıkartamıyor. Cılız üç beş beyan. Biz de Hamas’a sahip çıkmakla, çıkarabileceğimiz sesimizi çoktan kısmış olduk.
Vahşet vahşettir. Bunun dini, milliyeti, mezhebi olmaz. Kimden gelirse gelsin vahşet lanetlenmelidir.
İsrail güçlü bir ülke. Arkasında çok güçlü devletler ve sermayeler var. Olayları çok rahat manipüle edebiliyor. Hamas’ı manipüle etti de biz bilmiyorsak diyecek bir şeyim yok.
Filistin halkı için üzülüyoruz ama sadece üzülüyoruz. Hamasi söylemlerimiz var ama İsrail’in arkasındaki sermayenin güçlenmesine hala katkı sağlamaya devam ediyoruz. Alışkanlıklarımızdan ve zevklerimizden asla taviz vermiyoruz.
Cumhuriyetin 100. Yılını kutluyoruz. Kurucusuna minnet borcumuzu ödeyemeden.
Ey Atatürk bize hediye ettiğin bu Cumhuriyet için sana minnettarız. Senin gibi bir deha ve komutana sahip olmak bu ülkenin en büyük şansı idi. Seni rahmetle anıyorum. Ruhun şad olsun.