Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

Bayramın Ardından

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 1096

Bir Ramazan Bayramı’nı daha geride bıraktık. 
Kimileri için sıradan bir ay ve sıradan günler idi.
Kimileri iyi insan olmaya çalıştılar. Kimileri de yine kötülüklerinden hiç taviz vermedi.
Kul hakkı yememeye özen gösterenler oldu, kul hakkı yemek istemeyip de menfaatin, makamın ve paranın cazibesine kapılıp, azıcık yiyelim sonra tövbe ederiz diyenler de.
Sokakta gördüğü dilenciye verdiği beş lira ile cenneti garantileyenler, okuttukları mevlüt ve döktürdükleri lokma ile mezardaki akrabalarını yanmaktan kurtaranlar da oldu tabi ki.
Kur’an’ın indiği aydı ve bol bol okuyup, hatimler indirdik. Kalplerimize nur, ruhlarımıza ferahlık geldi.
Bir yıl boyunca yediğimiz kul haklarının, yaptığımız kötülüklerin, incittiğimiz tüm canlıların kalplerinin hesabını, bol bol Kur’an okuyarak, dualar ederek, tuttuğumuz oruçlarla affettirdik çok şükür bu ayın yüzü suyu hürmetine.
Mezarlıklara gidip büyüklerimizi ziyaret ettik ve onlara dualar okuduk. Yılda bir de olsa andık onları. On bir ay işlediğimiz günahlardan dolayı çektikleri azabı, bu ay biraz olsun hafiflettik elhamdülillah.
 Mehmet Akif Ersoy’un şu şiiri ne güzel anlatıyor bizi aslında değil mi?;
İbret alınmaz her gün okuruz ezbere de;
Bir ibret aranmaz mı ayetlerde ?
Ya okur geçeriz bir ölünün toprağına
Ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne taze mezara okunmak, ne fal bakmak için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne duvarlara asılmak, ne el sürülmemek için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tezhip, ne sülüs, ne hat yazmak için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tapınak, ne nutuk, ne vaaz dini için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne meslek kaygıları ne kariyer hesapları için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne erkeği yüceltmek, ne kadını aşağılamak için
Ne Araba paye vermek, ne Acemi hor görmek için
Aslında biraz daha yazacaktım ama baktım ki değerli şairimiz benim söyleyeceklerimi çok daha beliğ bir şekilde söylemiş.
Fazla lafa ne hacet.
Arife tarif gerekmez.
Şiirin her cümlesi üzerinde üç beş dakika duralım yeter.

Yazarın Diğer Yazıları