Yine matematiğin şaşırtıcı ve gizemli sayılarından biri daha.
Altın oran
Bir gün bir arkadaşı Fibonacci’ye kendi tavşan çiftliğindeki tavşanların, doğdukları ilk iki ay yavrularının olmadığını, üçüncü aydan itibaren ise her çifttin, her ay bir çift yavru yaptığını anlatır ve sorar;
Bir üreme döneminde en az kaç yavru tavşanı olur. Yani ay ay kaç yavru tavşanı olacağını bilmek ister.
Fibonacci başlar hesap etmeye;
1. ay 1, aynı çift tavşan,
2. ay 1, yine aynı çift.
3. ay 2, birinci çift bir çift yavruladı, bir de kendileri 2 çift oldular.
4. ay 3, birinci çift bir daha bir çift yavruladı. Yavru 2 çift oldu bir de kendileri 3 çift.
5. ay 5, hem ilk çift bir çift daha yavruladı hem de ilk yavrular bir çift yavruladı. 2 yeni yavru çift, 3 çift de kendileri, toplam 5 çift. Ve böyle devam ederse;
6. ay 8,
7. ay 13,
8. ay 21 … çift olacak.
Siz devam edebilirsiniz hesaplamaya.
Aslında hesap çok basit. Ama çıkan sonuçlar çok şaşırtıcı.
Siz fark ettiniz mi?
Bir sonraki sayı hep iki önceki sayının toplam. Yani;
1+1=2,
2+1=3,
3+2=5,
5+3=8,
8+5=13,
13+8=21 …
Evet, enteresan bir şekilde böyle devam ediyor.
Bu diziye Fibonacci dizisi deniyor. Ama bunun daha ilginç başka bir yönü var.
Bir sonraki sayıyı bir önceki sayıya bölerseniz, muhteşem bir sayı çıkıyor, 1.618.
Yani “Altın Oran”.
Altın oran çok yerlerde var.
Bir çok canlıda bir çok bitkide var.
Ağaçların dallarında var.
Örneğin bir ayçiçeğinde saat yönündeki sperallerin sayısı 55, ters yöndekilerin sayısı ise 34 veya 89. Kozalakta bu oran 5, 8; tütünde 5 turda 3 yaprak veren filizler var.
Aslında “altın oran” aynı zamanda bir mükemmellik ölçüdür.
Eğer bir insanın vücudu altın oran ise, o en mükemmel vücuttur.
Ama, her insan, ya da her kozalak, her tütün, altın oran olacak diye bir şey yok.
Ne kadar altın orana yakın ise, o kadar mükemmel.
