Yorgan 

Yorgan 
Kendi alın terinizle bir günde kazandığınızı oturup bir öğünde yediniz mi hiç? Ya da bir ayda kazandığınızı. Bir alışverişe gittiğinizde kendi kazandığınız paranızla canınızın her istediğini aldınız mı? Bunu niye almıyoruz ki onu da alalım bunu da alalım diye abarttınız mı hiç? Bu şekilde yapabilmek için gerçekten kazancınızın çok iyi olması gerekir. Böyleyse diyecek bir şeyim yok değil, var: İhtiyacın olanı ihtiyacın kadar al. 
Senin canın çok güzel şeyler isteyebilir, çok güzel şeyler yemek yemek isteyebilir, çok güzel şeyler giymek isteyebilirsin, çok güzel arabalar kullanmak isteyebilirsin, seyahat etmek isteyebilirsin, isteyebilirsin, isteyebilirsin; ama senin kendi kazancın ne, ona bak. Ve ona göre harcamanı yap. 
Hani derler ya “Ayağını yorganına göre uzat” diye. Genel olarak gerçekten buna çok dikkat etmek gerekiyor.
Birilerinin dolduruşuna gelme. “Sen esasında şunu hak ediyorsun”, “Sen şöylesin sen böylesin”, “Senin şunların da şöyle”, “Sen bunları hak ediyorsun”, “Ne olacak versinler”, “Harca”, “O alsın, şu etsin”. Bunlara kanma. Onlar fitnecilik yapıyor. Bunun adı düpedüz fitne. Fitneyi aş, kendine gel. Ayağını yorganına göre uzat.  
“Sorumsuzca harcadı, düştüğü hale bak” lafıyla herkesin ağzına sakız olma.
Kötü durumlara geldiğinde kendinden aşağıda olanlara bakıp teşekkür etmesini bilmeli insan. Ama yapmak istediğin hedeflerin olduğunda, hedefini yüksek tut. Hedefini yüksek tutarken de ulaşabileceğin yükseklik olsun, afaki yükseklik inandırıcı olmaz. Kişiyi çalışmaktan bezdirir.  Yapmak istediğin, kafana koyduğun bir şey varsa, gerçekten yapıcı ise, bunu ihmal etme. Ama onu başarmak için de gerçekten çalış, çalış, çalış.
Kendi kazancını harcamaya başlayıp da yetmiyorsa ona dikkat et. Aşma, açık verme. Buna engel olamıyorsan eğer, harcamaya engel olamıyorsan, belki de rahatsızsın. Bir terapiste git, tedavi gör. Ayak yorgana göre nasıl uzatılır bunu öğren. Yoksa şu dünyada gerçekten içinden çıkılamaz hale gelirsin. Ele güne rezil olursun. Dilenci konumuna düşersin.
“Sağlığın”, “Huzurun”, “Mutluluğun” doğrudan parayla ilgili olmadığını anla. 
Bazen kuru ekmek, yaş pastadan öte tat verebilir insana, denedin mi hiç?