Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

Saygı ile

Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

  • 1851

İğneleyici sözlerle konuşmak, yani laf sokmak, söylemek istediğini bu şekilde ifade etmek ne kadar doğru? Sana öyle konuşulmasını ister misin? Ben istemem herhalde. Ben yapıyor muyum? Kendimize soralım, sanki yapıyorum gibi. Peki, karşıdakinin hoşuna gidiyor mu? Gitmiyor. Peki sana yapıldığında senin hoşuna gidiyor mu? Gitmiyor. O zaman sen niye yapıyorsun? İşte bunu düşün.
Niçin iğneleyici sözlerle konuşmak istersin? Ya da ben niye öyle konuşmak isterim? Herhalde söylemek istediğim şeyi açıkça söyleyemediğimden, yani kişi açıkça söyleyemediği şeyi iğneleyici sözlerle ifade ediyor karşıdakine. Peki, bu anlaşılıyor mu?  Anlaşılsın diye söylüyorsun zaten. Sonuç ne oluyor? Karşıdaki buna açıkça cevap verirse, senin ne demek istediğini anlarsa, o zaman ne oluyor? Kısmen kırıcı oluyor ve kişiler arası nar dengi oluyor. Hatta kişiler arası inatlaşmaya neden olabiliyor ve iki taraf bu şekilde davranırsa üçüncül kişiler mağdur konumda olabiliyorlar. Uygulayan, inatlaşan kişiler istemedikleri halde üçüncü kişileri kırabiliyorlar. Sonra onlar hakkında pişmanlık duyabiliyorlar. Hatta kişi, kendi davranışı hakkında bile pişmanlık duyabiliyor, ama yapmış oluyor. 
İlişkiler arasında derecesine göre, yanardağ patlaması ve/veya deprem meydana gelmiş oluyor ve bunun hasarları çok da kolay telafi edilmiyor.
Sebep ne olursa olsun bu gerçekleşmiş oluyor ve bu şekilde yaşamaya başlıyorsun. Kısmen pişman, kısmen mahcup, bazen ‘ama ben haklıydım’ laflarıyla hayatını devam ettirmeye çalışıyorsun.
İğneleyici konuşmak niye? 
Ya inatlaşmak niye? 
Üstüne üstüne varmak niye?
Peki, bu durumda ne yapmak gerekir? 
Yani iğneleyici konuşmak yerine onu uygun şekilde güzelce ifade etsek daha uygun değil mi? 
İnatlaşmak, ipi germek yerine, sal ipi ortam rahatlasın. 
Üstüne üstüne varmak yerine, bir iki adım geri çekilip izleyebilirsin. 
Yani, birbirini tamamlayan arkadaş yerine, birbirinin eksiğini bulan, birbirinin kusurunu arayan kişi haline dönüşülmüş ise ve birliktelik halâ olmuyorsa, arkadaşlıkta denk değilsiniz demektir.
Ortada suçlu yoktur. Suçlu aramıyoruz. O mavi sever sen pembe seversin, o dağ sever sen denizi seversin gibi. Sen yürümeyi seversin o evde yatmayı sever. Bakışlarınız, ufuklarınız, şakalarınız farklıdır. Yani denk değildir.
Çözüm: Bireyler, arkadaşlığı devam ettirmek istiyorsa, belli bir seviyede, evrensel değerlere bağlı kalarak, saygı ve sevgi ile devam ettirilmeli. 
Bu durum eşler arasındaysa… 
İllede saygı... İllede saygı...
Selamlar Sevgiler Saygılar
 

Yazarın Diğer Yazıları