Eğitim İçin

Babam, yatılı okul sınavlarına girip daha iyi bir okulda okumamı istiyordu. Ağabeyim de öyle yapmıştı. Gerçekten iyi bir okulda okudu ve üniversite sınavlarında iyi bir bölüm kazandı. İlkokulu bitirdiğimde girmedim sınavlara. Ortaokul 1 ve 2’yi memleketimde okudum. Sınavlara girmediğimi görünce babam dedi ki: “Oğlum, buradaki okuldan şimdiye kadar hiç üniversiteyi kazanan olmadı. Sen okumak istiyorsan, üniversite okumak istiyorsan, iyi bir okulda okumak istiyorsan bu okuldan başka hangi okula gitsen daha iyi bir eğitim alırsın. İstersen bunu abin ve ablanlarınla da konuş, sen karar ver.  Ama gitmek istemiyorsan birlikte iş yaparız. Benim de güvenebileceğim adama ihtiyacım var.”
 Ben çok düşünmedim. Abime sorsam ablamlara sorsam onların ne diyeceğini tahmin edebiliyordum. O yıl, ara sınıf yatılı okul sınavlarına girdim, kazandım.  Gerçekten okuduğum ortaokul ve lise çok iyi okullardı. 
İlk gittiğim zamanları hiç unutmuyorum. Valizim benden büyüktü herhalde, emin değilim, ama çok büyük geliyordu bana. Arabaya bindiğimde, memleket sınırları içinde ağlamak yoktu, ağlayamıyordum, utanıyordum herhalde. Ama memleket sınırlarını geçince başlıyordum ağlamaya, okula gidene kadar ağlıyordum.  Okulu geriden görünce ağlamam kesiliyordu. Okula vardığım gün biraz buruk geçiyordu ama daha sonra alışıyordum. 
Şimdi bakıyorum geriye, o gün bugündür memleketten ayrıyım. Yatılı okula gittim, daha sonra üniversiteye gittim, daha sonra memuriyet görevleri. İşte öyle…
Peki, böyle bir şey niye yapılır? Memlekette annenin babanın yanında okumak varken niye başka yere gidersin?
Daha iyi bir eğitim almak için yapıyorsun. 
Adam olmak derler ya, onun için yapıyorsun. Okumaktan geçiyor, ama her şeyi iyi okumaktan geçiyor. Sadece kitap okumak değil, hayatı da okumak gerekiyor.
Yatılı okulda okumak, aynı zamanda bana hayatı da öğretmişti. Kendi ayakları üzerinde kalmayı öğreniyor insan. Pek çok kişiyi tanıyorsun yakından. Kendini korumayı öğreniyorsun. Nazlanacak kimse yok etrafta, hastalandığında kendine bakmayı öğreniyorsun. Üşümemek için sıkı sıkı giyinmeyi öğreniyorsun. Ortaokul yıllarında, yani 12-13 yaşlarında, verilen harçlığı ay boyunca yetirmeyi öğreniyorsun. 
O yıllarda yediğim köfte-ekmeğin tadını hala hatırlarım sanki. 
Dinden öte “evrensel değerler” kavramını o yıllarda öğrenmeye başlamıştım.
İyi ki yatılı okul sınavlarına girmişim. 
Eğitim için şartları zorlamak gerekiyor.
Selamlar Saygılar sevgiler