Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

Biz  Buyuz 

Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

  • 1002

Halkımızdan yani bizlerden birkaç örnek vermek istiyorum.
Rahatlıkla on bin liraya kiraya verebileceği evini depremzedelere  karşılık beklemeden veren ev sahibi.
Kuru Fasulyenin içine ince taşı koyup bize satan amcam. Hepsi böyle değildir tabii.
Yaptığı yol, yaşanan ilk kış mevsiminin peşine kum yığınına dönen yol yapıcı.
Yaptığı ev, ilk hafif sallantıda yıkılan ev yapıcı.
10-12 dakikalık yolu dolambaçlı giderek 25-30 dakikaya çıkarıp turisti kazıklayan şoför. 
Dana eti diye dağ danasını (domuzu) müslümanlara satan et satıcısı.
Çürük meyveyi alıcıya kakalayan meyve satıcısı. 
“Bana nasıl yapılsın isterdim” diye düşünüp ona göre davranan vatandaş.
Yemek kokmasın diye içine kimyasal maddeyi dolduran yemek satıcısı.
Yalan söylemekten, hile yapmaktan çekinmeyen hatta bunları övünülecek bir şey gibi düşünen, söyleyen kişi.
Komşusunu karşılık beklemeden pazara götürüp getiren arabası olan kişi.
Hemen vereceğim diye borç alıp, borcunu erteleyip de erteleyen kişi.
Başkasının parasıyla cömertlik yapan kişi.
Muhtaç olan kişinin ihtiyacını çözmeye çalışan güzelim vatandaş.
Çocuklarını tarlada, bahçede, serada çalışması gereken işçi gibi gören kişi.
Ana-babasını sağılacak inek gibi gören kişi.
Anasını babasını el üstünde tutan evlat.
Çocuğunu hep koruyup kollayan ana-baba.
İşten kaytarmayı kurnazlık sanan kişi.
İşçileri kendisinin kölesi gibi gören zihin yapısına sahip kişi.
Bahane üretmekte uzmanlaşmış kişi. (Bahane, kişiyi tembelliğe iter veya tembel kişiler iyi bahane bulur.)
Hırsızlığı geçim kaynağı gibi gören zihniyet.
Misafir ağırlamaktan mutluluk duyan, kendini huzurlu hisseden kişi.
Örnekleri arttırabiliriz. Siz de okurken şu da şöyle bu da böyle diye örnekler verebilirsiniz.
Artılarımızla-eksilerimizle, negatifliklerimizle-pozitifliklerimizle biz buyuz.
Artılarımız mı daha çok yoksa eksilerimiz mi?
Negatifliklerimiz mi daha çok yoksa pozitifliklerimiz mi?
Ne kadar bozuğuz? Ne kadar düzgün?
“Bazen halimize Melekler imrenir. 
Bazen de halimizden Şeytan bile iğrenir.” Mevlâna 

Yazarın Diğer Yazıları