Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

Aşkla 

Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

  • 1878

Ailecek kahvaltı ettikten sonra evden ayrıldı. İşe gidiyordu. Mahallede fırını gördü, önünde durdu. Selamlaştıktan sonra onlara 100 ekmek parası bıraktı. “İhtiyacı olanlara verin” dedi. Fırıncı “Tamam abi yaparız. Gerçekten çok ihtiyacı olanlar var” dedi.  Belli ki fırıncıyla kendisi iyi tanışıyorlardı.
10-12 kilometrelik yol boyunca arabaların sağdan, soldan, önden, arkadan sıkıştırmalarında onlara yol verdi. Kendi belki ancak 2-3 dakikalık gecikme yaşamıştır ama rahatça yoluna devam etti. 
İş yerine vardığında havalanması için pencereleri açtı, bilgisayarda hoşuna giden müzik eşliğinde kahvesini içerken kitap okumaya başladı. Vardiyası geldiğinde işe başladı. 
Onun iş yapışını görenler “İşin ile aşk mı yaşıyorsun? İşini ne kadar güzel yapıyorsun, ne kadar şevkle yapıyorsun, işinin ne olduğunu bilmesek o işi biz de yapalım diye koşturacağız ama işin zor bir iş” dediler. O, “Ben işimi seviyorum, gerçekten seviyorum” dedi ve Tapduk Emre’nin 
Aşk ile yürüyen, sırtında cihan taşır! 
Aşksız yürüyen, beden diye bir ceset taşır!
Sözünü söyledikten sonra “Arkadaşlar esasında çok yoruluyorum, ama şunu da bilin ki çalışmayı seviyorum. Çalışmak benim mutluluk kaynağım” dedi. 
Şunu anlıyoruz ki işini aşk ile yapıyordu. Böyle olunca işi ona ruhsal bir sıkıntı vermiyordu.
Öğle molasında genellikle en geç yemeğe gider, aşçılarının yaptığı leziz yemeklerin hepsinden birer miktar alır, yer ve teşekkür ederek ayrılırdı. Gerçekten aşçının yemekleri çok güzel oluyordu. Hele bir cacığı vardı ki salatalık, nane ve yoğurt birlikte dans ederek insanın ağzını dolduruyor, ayrı bir tat veriyordu. Demek ki aşçı da işini aşkla yapıyordu.
İşini aşk ile yapamayanlara önerimiz; 
1- Ya işini aşk ile yapmayı öğreneceksin veya 
2- Aşk ile yapabileceğin bir işin olacak.
Selamlar Sevgiler Saygılar
 

Yazarın Diğer Yazıları