Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

MERHABA

Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

  • 1626

Güzel Fethiye’m ve onun güzel insanları hepinize yürekte demlenmiş kocaman bir MERHABA. İlk buluşmanın heyecanını taşıyan bir MERHABA, kordonda ince belli bardaktan yudumlanan bir çay gibi MERHABA, Ağustos alazında Mendos’tan inen dökkün gibi bir MERHABA, nisan yağmurlarından sonra Kaya’dan süzülüp gelen çam kokuları gibi bir MERHABA, Kızılada fenerinin ışığı gibi umut yüklü bir           M E R H A B A!

Haftalık yazılarla bu köşede sizlerle buluşmanın verdiği hazzı inanın başka bir yerde bulmam mümkün değil. Sayın Erdoğan Hocamın teklifini duyunca, hissettiğim heyecanı tarif etmek gerçekten imkânsız. Düşünsenize bir kere Fethiye’de siz değerli hemşehrilerimle hasbihal etmek, bazen sevinip bazen üzülmek, nostaljiye dalmak bazen ya da gelecek planları yapmak gençlerimize… Kaç kişiye nasip olur böyle bir ayrıcalık? İşte bütün bunları paylaşmak ümidimle başlıyorum yazılarıma. Allah utandırmasın.

Ne yazık ki mazide kalmasına rağmen, birçok Fethiyelinin ortak paydası olan güzide eğitim kurumumuz Fethiye Lisesinden mezun olup gideli tam otuz üç yıl olmuş. Bu süre zarfında gittiğim yerlerden Fethiye’ye dönmeyi sevdim hep. Sakar’dan aşağı sallanmak, Karabel’den aşmak ya da Dalaman’a inmek için dolanmak Göcek adalarının üzerinde, ve hepsinin sonunda Fethiye’ye yaklaşmak. Allah’ım o nasıl bir duygudur, nasıl da sarar insanı Fethiye Sevdası! Evet, Fethiye Sevdası böyle bir duygu tufanıdır ve ancak Fethiye Sevdalıları bunu hisseder. Siz de bu yazdıklarımı okurken bir an için nefesinizi tuttuysanız ve götürdüyse kelimeler sizi de ışıklar şehrinin bin bir pırıltısından birine, bilin ki, siz de bir Fethiye Sevdalısısınız. O zaman, hoş geldik birbirimize.

Ve nihayet döndüm canım memleketime. Memleketimde çalışmanın, sevdiklerimle beraber olmanın, arkamdan ilkokul arkadaşımın “Mustafaaa” diye ünlemesinin, Fethiye Spor’u stadyumda desteklemenin, sinemada lise arkadaşımla karşılaşmanın ayrıcalığını yaşıyorum on aydan beri. Müthiş bir duygu.

Şimdi de sizlerle birlikte olmak ve haftada bir gün buluşup sohbet etmek… Daha ne isteyeyim! Binlerce kez şükürler olsun.

Bazen bilimsel olacak yazılarımız, derinleşeceğiz gidebildiğimiz kadar, bazen muhabbet edeceğiz. Günlük olayları da değerlendireceğiz; Fethiye’nin nabzını da tutacağız. Üniversite penceresinden de bakacağız; Cuma pazarından da. Balıkçı ağlarının deniz kokusu da sinecek yazılarımıza, kalemimizden mürekkep değil Üzümlü’nün pekmezi damlayacak belki de. Eğitim ve hayvancılığa girince çenem biraz düşecek; hele yükseköğretime değinince basacağız bam teline, dokunacağız zülfü yâre, öngörülerim olacak paylaşacağım, hedefler belirleyeceğiz daha güzel Fethiye için. Bazen beğeneceksiniz, bazen burun kıvıracaksınız. Kızacaksınız belki de. Ama ben size hiç kızmayacağım ve hiç küsmeyeceğiz. Nefesimiz yettiğince işte böyle devam edeceğiz; kabul buyurursanız?

Girizgâh biraz uzunca oldu. Yürekten geldi ne yapayım. Haftaya kadar kalın sağlıcakla.

 

[email protected]

  

Yazarın Diğer Yazıları