Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

Fethiye ve Trafik

Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

  • 2386

 

Şehrimizin trafiği özellikle turizm sezonunda hepimiz için katlanılması çok zor bir olay haline geliyor. Ne yapalım yazın bu iş böyle deyip işin kolayına kaçabiliriz. Ya da şehrimize para geliyor o yüzden susalım da diyebilirsiniz. Fakat bütün bunları bir kurala bağlarsak ve o kuralları da işletebilirsek ne biz ne de misafirlerimiz bu derdi çekmek zorunda kalmayız. Bu kuralları ilk önce 12 ada turundan dönen teknelerdeki müşterileri karşılayan servis araçlarına uygulayabilirsek, fark hemen ortaya çıkar.

Diğer taraftan, akan trafikle ilgili olarak en çok mustarip olduğum konuya biraz detaylı değineceğim bugün.

Dörtlü flaşörler:

Evet sürücülere sonsuz bir özgürlük sağlayan mükemmel bir uygulama! “Ben dörtlüleri yaktım” dediniz mi sanki herkes size uymak zorunda. İcabında bütün şehir sizin için beklemeli. Peki siz ne yapıyorsunuz?

Dörtlüleri yaktınız banka işinizi hallediyorsunuz,

Dörtlüleri yaktınız gazete almaya gidiyorsunuz,

Dörtlüleri yaktınız pazar yerinden iki kilogram domates alıp geliyorsunuz,

Dörtlüleri yaktınız bir arkadaşınızı bekliyorsunuz.

Dörtlüleri yaktınız diğer bir aracın sürücüsü ile sohbet ediyorsunuz.

Bu örnekleri uzatmak mümkün. Peki bu işleri yaparken trafiği aksattığınız süre nedir?

Şehrimizde dörtlü flaşör kullanımı en çok suiistimal edilen trafik uygulaması bence. Bazen yolun her iki tarafı da park etmiş araçlarla doluyken, bir sürücü gelip bir kenara yanaşıyor ve “dörtlüleri yakıyor”, işte o on kızılca kıyamet kopuyor. Koca yolda sadece bir aracın geçebileceği yer kalıyor. Al sana bir kargaşa. Sürücü ise gayet rahat “ben dörtlüleri yaktım arkadaş” deyip işine bakıyor.

Bu konuyla ilgili araştırma yaparken, dörtlü flaşörün kullanım alanlarının ne kadar çok olduğuna şahit oldum. Daha doğrusu sürücüler tarafından ne kadar çok anlam yüklendiğini gördüm.

Dörtlü flaşör yakmanın gerçek anlamı şu: Bende veya arabamda anormal bir durum var, size bunu bildiriyorum.

Bu durum alınıp nerelere götürülmüş nasıl anlamlar yüklenmiş, saymakla bitmez.

Bu vesile ile biraz da şaka ile karışık karşılaştığımız trafik uygulamalarına değinelim ve bunları nasıl kendi menfaatimiz için kullandığımıza bakalım:

-Ambulansın peşine takılırım işimi hızlıca hallederim!

- Dörtlüyü yaktım mı her türlü özgürlüğe sahibim!

- Emniyet kemeri ikaz sesi susturulmak içindir. Ya koltukları arkadan bağlarım veya küçük bir aparatı sokup sustururum!

- Aracımı sığabileceği her yere park ederim!

- Kaldırımlar benim için ayrılmış özel park yerleridir!

- Kırmızı ışıkta beklerken, sarı yandığında “hadi bakalım kornaya ilk kim basacak yarışına” girerim!

- Park alanları doluysa bile dalar girerim. Çünkü bana ayrılmış özel bir yer mutlaka vardır!

Yarı şaka yarı hiciv ile trafikte karşılaştığımız olayları sizlerle paylaştım. Ama şunu da açık yüreklilikle belirtmek isterim ki, şehrimizdeki yaya öncelikli geçişler gayet iyi işliyor. Bir de yaya, ayağını caddeye atar atmaz durmaya başlarsak işlem tamamlanmış olacak. Tabii ki yayaların da kordonda salınır gibi değil belli bir ciddiyetle, karşıdan karşıya geçme işini yapmaları lazım.

Bugünü fırsat bilerek üç temel trafik kavramını açıklayarak yazımı noktalayacağım.

Durma:

Trafikteki taşıtların, dur emrinde, sesli veya işaretli dur levhalarında, kırmızı ışıkta veya önündeki araçların durması ve arıza hallerinde, her türlü trafik mecburiyeti nedeni ile durdurulması halleri “Durma” dır.

Gereksiz olarak trafiği aksatacak, engelleyecek ve tehlikeye düşürecek şekilde araçların durdurulması yasaktır.

Duraklama:

Durma dışında yolcu indirip-bindirmek, yük yükleme veya boşaltma veya bekleme amacı ile kısa süreler içindeki durdurulma “Duraklama” dır.

Duraklama, bekleme amacıyla yapılıyorsa, bunun süresi en çok 5 dakikadır. Bu sürenin geçirilmesi park etme sayılır.

Park etme:

Taşıtların durma ve duraklama halleri dışında, genelde uzun süreli olarak bekletilmek üzere bırakılmasıdır. Aracın çalışır durumda olması veya içinde insan bulunması park etme fiilini değiştirmez.

Trafik kurallarını oldukları gibi kabul edip, sadece kendimiz için yorumlamadığımız bir sürüş dilerim.

[email protected]

[email protected]

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları