Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

DENİZDEKİ PAPATYA TARLASI

Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

  • 2423


Çocuklarımız bizim canımızdır, ciğerimizdir, geleceğimizdir. Her toplum, çocuklarına elinden geldiğince en iyi imkânları sunmalıdır. Kişisel gelişimleri için eğitim, bedensel gelişimleri için spor aktiviteleri mutlaka hayatlarında olmalıdır. Yavrularımıza bu ikisinin aynı anda götürülmesinin önemi mutlaka anlatılmalı ve bunu hayat tarzı haline getirmeleri sağlanmalıdır.
Çok şükür; Fethiye’miz bu iki konuda da iddialı olduğunu yıllardan beri göstermektedir. Yavrularımız ise her iki alanda şehrimizin gurur kaynağı olmaktadırlar. Spor alanında yapılan altyapı hizmetleri semerelerini vermeye başladıktan sonra çocuklarımız ve gençlerimiz, ilgi duydukları spor alanlarına daha bir tutkuyla sarılmaktadırlar.
Bugün size bunların ikisinden bahsedeceğim. Fethiye limanında, denizimizi papatya tarlasına dönüştüren iki spor branşı: Kürek ve Yelken. 
Sabah uyanıyorsunuz ve gözünüz mutlaka denize doğru kayıyor. Bakıyorsunuz ki beyaz papatyalar kaplamış mavi denizin üstünü. Evet, beyazla maviyi aynı cümlede kullanınca aklınıza neyin geldiğini gayet iyi biliyorum. Çünkü benim aklıma da aynı şey geldi: Fethiyespor. Kalbimize, başarı dileklerimizi sunup papatyalarımıza devam edelim. Denizin üstünü kaplayan bu papatyalar iki türden oluşuyor: Kürekçi çocuklarımız ve Yelkenci çocuklarımız. 
Denizimizin Karagözler sahilindeki bu görüntü, her Fethiyeli gibi beni de çok mutlu ediyor. Fethiye’de yetişen bir çocuğun su sporları yapması kadar doğal bir şey olabilir mi? Her iki spor dalı rüştünü öylesine ispat etti ki bu branşlardan yetişen çocuklarımız antrenörlük belgelerini bile aldılar. Hele bu branşlardan milli takımlara giden evlatlarımızı düşündükçe işin geldiği boyutun ciddiyeti ortaya çıkıyor. Nasıl çıkmasın ki? Yavrularımız yetişirken yarıştıkları takımlar Türkiye’nin en büyükleri oluyor. Onları geçme başarısını yakalayan sporcularımız da doğal olarak branşında milli takıma seçiliyor. Milli olan bir sporcunun hayatı o andan itibaren değişiyor. Bambaşka ayrıcalıklar, bambaşka fırsatlar bekliyor artık onu. Çalıştığı kadar ve başarabildiği kadar uluslararası camiada tanınırlığını artırabildiği gibi, hayatının geri kalan kısmında milli olmanın avantajlarından hep faydalanıyor. Üniversitede, çalışma hayatında, sosyal ortamlarda bu avantaj sayesinde hep ön planda oluyor. Bir şehir evlatlarına böyle bir imkânı sağlayabiliyorsa, bu gerçekten takdire şayan bir durumdur. Olaya biraz daha geniş pencereden baktığımızda çok farklı bir durumu da görebiliyoruz. Bu iki branşın şehrimizde oluşturduğu farkındalık ve çekim gücü sayesinde gerek ülkemizin gerekse dünyanın en ünlü kürek ve yelken takımları kamplarını ilçemizde yapmaya başladılar. Onlarca ulusal ve uluslararası turnuva bizim tesislerimizde yapıldı. Bu turnuvalarda federasyon başkanları ve üst düzey spor yöneticileri misafirimiz oldu. Böylelikle bizim çocuklarımız yaptıkları spor sayesinde çok geniş bir ulusal ve uluslararası sosyal çevreye adım atma imkanına kavuştular. Bunun da küçük yaştaki bir çocuk, gelişmekte olan bir genç için ne kadar kıymetli bir durum olduğunu ortadadır.  
İşin başında birkaç hibe tekne ile başlayan bu özverili atılımın sahip olduğu altyapı imkanlarıyla sunduğu hizmet, hepimiz için övünç kaynağıdır. Bu altyapı sayesinde kazanılan başarılar, şehrimizin marka değerine yapılan katkıların en önemlilerinden biridir. Her şeyden önce, varılan nokta, bir vizyonun bir hedefin gerçekleşmiş halidir. 
Şehrimizin sembolleri arasında yerlerini almış bu iki branşın, başarıdan başarıya koşarak devam etmesi için her türlü fedakârlığa katlanılması, bütün Fethiyeliler için bir görevdir. Bu iki branşın şehrimize daha çok kıymet kazandırması ve daha çok çocuğumuzun hayatlarına dokunması için bütün Fethiye tarafından sahiplenilmesi gerekmektedir. 
Denizimizin üstünde oluşan Papatya tarlamızın değerini bilelim ve yelkendeki rüzgâr, kürekteki su, büyüme çağındaki çocuk gibi yaşatalım.

[email protected]
[email protected] 

Yazarın Diğer Yazıları