Mesut Koç

PSİKOLOJİK SAVAŞ KURBANI OLMAYIN

Mesut Koç

  • 3340

Kıymeti okuyucularımız, her hafta farklı konularla buluştuğumuz köşemizde sizlerle iyi, güzel, doğru ve faydalı bulduğumuz, hayata ve insana dair ne varsa paylaşmaya devam ediyoruz. Zaman zaman gündeme dair olayları değerlendirirken, zaman zaman da gündemin uzağında sessizce bekleyen konulara değiniyoruz. Köşemizi takip ederek görüş ve önerilerini paylaşan tüm dostlara bir kez daha teşekkür ediyor, saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. İki kitap var bugün sizlere tanıtmak istediğim. İlki; 2007 yılı Şubat ayında IQ Kültür Sanat Yayıncılıktan çıkmış, Nurettin Yıldırım’a ait Psikolojik Savaş Teknikleri (Kore-Irak Örneği). Dört ana bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde Kore Savaşının çıkışı ve ayrıntılı şekilde Türkiye’nin savaşa dâhil olma süreci var. İlgi çeken bu bölümün ilginç ayrıntısını şöyle özetleyebilirim. Türkiye kendinden oldukça uzakta sayılabilecek Kore’ye asker gönderiyor. O günün kendine özgü şartları elbette vardır ancak ana sebepler arasında NATO’ya girebilme çabası yer alıyor. Dönemin iktidar partisi DP öncülüğünde, 1950 yazında, 4500 mevcutlu silahlı bir Türk savaş birliğinin Birleşmiş Milletler emrine verilmesi kararı alınıyor. İki yıl sonra da, bugün ülkemizin birçok yerini gizli/açık üsleri ile dolduran NATO’ya dâhil olunuyor. Kitabın en önemli bölümü; psikolojik harp ve yöntemlerinin detaylarıyla anlatıldığı ikinci bölüm. Kore savaşında uygulanan psikolojik harp ve yöntemleri üçüncü bölümde, Kore savaşı dışında uygulanan psikolojik harp yöntemleri kitabın dördüncü bölümünde yer alıyor. Kore savaşına ait belgelere de yer veren Nurettin Yıldırım’ın kitabının özetinde yer alan cümleler bugünlerde yaşananları anlatır gibi. Özellikle, İsrail’in, üç koca yılın ardından Obama’nın ziyareti sonrası gelen Mavi Marmara Gemisi saldırısı özrü. “Günümüzde artık savaşlar iki devletin ya da devletler grubunun cephede silahlarla çarpışmaları şeklinde olmayıp, hem cephede hem de cephe gerisinde yürütülen birtakım psikolojik faaliyetlerle sürekli bir şekilde devam etmektedir. Çünkü günümüzde artık egemenlik silah ve kol gücünden çıkarak bilgi ve teknolojinin eline geçmiştir. Bu doğrultuda bilgi ve teknolojiye sahip olup onu en iyi kullananlar hükmetmeyi başaracaklardır. Bu yüzden dünyaya hükmetmek isteyen tüm büyük ve güçlü devletler psikolojik savaşa büyük bir önem vererek kendilerini çağın savaş şekli olan psikolojik savaşa hazırlamaya çalışmaktadırlar. Bu doğrultuda, egemen güçler, kendi çıkarlarını hedef ülkelere onların çıkarları gibi gösterip benimsetebildikleri ölçüde başarılı olabilmektedirler.” İkinci kitap ise 2006 yılında Pegasus Yayınlarından çıkmış. Psikolojik savaşı farklı açılardan değerlendiren Dr. Tahir Kumkale’ye ait bir kitap. Kitabın tam ismi; Beynimizi Kimler ve Nasıl Yönetiyorlar? Küresel Güçlerin Psikolojik Savaş Yöntemleri. Kitabın çıkış tarihine kadar yaşanmış, dönemin güncel olayları örnek gösterilerek psikolojik hareket operasyonları anlatılıyor. Psikolojik saldırılara karşı koymanın yolunun, tek elden planlanan ve programlanan karşı psikolojik savaş ile mümkün olacağını ifade eden Kumkale bunun için bireylerin konu hakkında bilgilenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Konu hakkında bilgilenmenin gerekliliği ortada ancak dokuz parçaya bölünmüş ülkemizde tek elden yürütülecek karşı psikolojik savaş şu an için mümkün görünmüyor. Şu an için yapılabileceklerin en isabetlisinin doğru bilgilenmek ve zıt görüşlerin ne dediğine bakmak olacaktır diye düşünüyorum. Haftaya tekrar buluşuncaya kadar, sağlıklı, mutlu ve huzurlu kalın, hoşcakalın.

Yazarın Diğer Yazıları