Mesut Koç

HANGİ TİP YAZARI OKUYORSUNUZ?

Mesut Koç

  • 2624

Çalışma ve hareketlerin ya Hakk’a yaramalı ya da halka. Üçüncüsü şeytana yarar. O da boş durmaktır. Ajandama not düşmüşüm bu cümleleri çok önceleri. Kim söylemiş ise güzel söylemiş. İnternette aratınca Abdülkadir Geylani çıkıyor. Bilinmez, biz söze bakalım. İnsanların hayırlısı insanlara faydası olandır hadisi şerifi ile anlam olarak yakın. İşin özü, her hangi bir işi yaparken ‘faydalı olma’ boyutunu unutmamak lazım. Yazarken de geçerli bu durum. Gazeteciliğin ve yazarlığın duayen isimlerinden Mehmet Şevket Eygi bu durumu farklı bir üslup ile ele almış. Kaç çeşit yazar olduğunu sormuş ve cevabı da kendisi vermiş köşe yazısında. Birlikte bakalım; 1. Deli danalar gibi muhalefet yapanlar var. Adaletli olmadıkları için onları pek sevmiyorum. Şahısları, konuları bütün olarak ele almak, aleyhteki unsurları dile getirirken, lehindekileri ört bas etmemek gerekir. Müdafaa hakkı kutsaldır… Muhalefet yaparken yalan söylemek, iftira atmak çok kötüdür. Böyle deli dana, adaletsiz, aşırı muhalefetin faydası olmaz. 2. Kayıtsız şartsız deliler gibi övenler, birinci sınıfın zıddıdır. Bunlar yağcılık, yalakalık, meddahlık, dalkavukluk edebiyatında sınır tanımazlar. Onları da sevmiyorum, beğenmiyorum. 3. Doğru dürüst, adam gibi ciddî, tutarlı, sağlam gerekçelere dayanan âdil muhalifler. Bunları takdir ediyorum. Bu kadar kötülüğün, pisliğin, kokuşmanın olduğu bir ülkede aydın olmasa bile aydın adayı olmak için muhalif olmak gerekir. Lakin yalan söylemeden, iftira ve çamur atmadan, doğruların yanına yalan ve yanlış karıştırmadan muhalefet etmek gerekir. Ucuz, deli dana, tencere dibin kara muhalefeti yapanlar aydın da değildir, aydın adayı da değildir. 4. Suya sabuna dokunmayanlar. Gidene ağam, gelene paşam diyenler. Bunların kültür, hukuk, sanat, edebiyat konusundaki yazıları, değerli ise zevkle okunabilir. 5. Rüzgâr fırıldağı yazarlar. Bunların ne muhalefetlerine, ne de muvafık olmalarına güvenilmez. Nerede yazıyorlarsa oranın havasına uyarlar, rengine boyanırlar. Yazıları kalıcı ve samimi değildir. 6. Süper yazarlar vardır. Hayırda süper, şerde süper. 7. Yazarların maaş veya telif ücreti almalarını kasd etmiyorum; çok paracı, çok ticarî kalemler vardır. 8. Tarihe geçmiş yazılar vardır. Emile Zola’nın l’Aurore gazetesinin tarihli nüshasının birinci sayfasının tamamını kapsayan “J’accuse=İtham Ediyorum” başlıklı yazısı gibi. Böyle yazılar yüzde yılda bir yazılır. Çerçeveletilip duvara asılır. 9. Samimî muharrirlerin gözyaşı dökerek yazdıkları yazılar vardır. 10. Rakı içerek yazanlar vardır. 11. Ikınıp sıkınarak yazılan yazılar. (İhtiyaten delikli koltukta yazsınlar…) 12. Sünühat, içine doğarak yazılan yazılar. 13. Evrensel gerçeklere hizmet eden yazılar. 14. Deccal, Süfyan, Kezzab yazıları. 15. Hakka, Hidayete hizmet eden yazılar… Onların tersine bâtıla, dalalete (sapıklığa) hizmet edenler. 16. Bence en güzel yazılar, yazarın fikir ve görüşlerini paylaşmamakla birlikte adaleti, insafı, üslubunun düzgünlüğü dolayısıyla düşmanlarının onu takdir etmesine sebep olan yazılardır. 17. Küçük görünen büyük yazarlar… İçi boş ve kof ünlü büyük yazarlar… Daha neler neler. “Herkes kendine göre bir yol tutturmuş gidiyor” diyebilirsiniz. Okunacak, takip edilecek yazarları seçerken bir de bu kategoriler açısından bakın derim. Çünkü her yazarın hitap ettiği okuyucu kitlesi ile doğrudan bir bağ vardır. İyi, doğru, adaletli ve güzel bizlerle olsun temennileriyle, haftaya buluşuncaya kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.

Yazarın Diğer Yazıları