Mesut Koç

BELEDİYELERDE DENETİM İNCELİĞİ

Mesut Koç

  • 5371

1 Haziran’da tekrarlanacak olanları saymazsak, 30 Mart yerel seçimleri yapıldı. Beş yıllığına mahalli idare kuruluşlarımızı yönetecek olanlar mazbatalarını alıp görevlerine başladılar. Hepsine bilvesile bu yazı vasıtasıyla başarılar diliyorum. Yerel yönetimler, halkın ortak yerel gereksinmelerini karşılamak amacıyla oluşturulan ve halkın kendi eliyle seçtiği organlarca yönetilen bir sistem. Anayasamızda yerel yönetimler üçe ayrılıyor. İl özel idareleri, köyler ve belediyeler. Belediyeler kent niteliği taşıyan bir yerleşim yerinde yaşayanların ortak yerel gereksinmelerini karşılamakla görevli, kamu tüzel kişiliğine sahip ve karar organları halk tarafından seçimle oluşturulmuş yerel yönetim birimi olarak geçiyor. Ülkemizde belediyelerin kuruluş amacı ve görev alanları açısından iki temel yasa başta geliyor. Bunlar; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile 5393 sayılı Belediye Yasası. Bu yasalara göre, belediye organları; belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanıdır. Belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri seçim kanunumuza göre ayrı ayrı sandıklardan seçilerek göreve gelirler. Belediye encümeni ise belediye başkanının başkanlığında meclis üyelerinin içinden seçilerek gelen meclis üyeleri ve bazı belediye birim amirlerinden oluşur. Belediye meclisine seçilenler haftada en az bir kez toplanan daimi encümene seçilerek yürütmenin bir parçası olsalar da en önemli görevlerinden birisi denetimdir. 5393 sayılı Belediye Kanunu; “Belediye meclisi, bilgi edinme ve denetim yetkisini faaliyet raporunu değerlendirme, denetim komisyonu, soru, genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır” der. Aynı kanunun 56. Maddesi de; “Belediye başkanı, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen biçimde; stratejik plân ve performans programına göre yürütülen faaliyetleri, belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile meydana gelen sapmaların nedenlerini ve belediye borçlarının durumunu açıklayan faaliyet raporunu hazırlar. Faaliyet raporunda, bağlı kuruluş ve işletmeler ile belediye ortaklıklarına ilişkin söz konusu bilgi ve değerlendirmelere de yer verilir. Faaliyet raporu nisan ayı toplantısında belediye başkanı tarafından meclise sunulur. Raporun bir örneği İçişleri Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna da açıklanır” der. Faaliyet raporunu meclis görüşür ve değerlendirir. Yürürlükte olan yasal mevzuatlarımızın hiçbir yerinde, “sizden önce yapılmış işleri görüşmeyin, seçim dönemlerinde halkın oyları ile onaylanmış faaliyet raporlarını gözü kapalı onaylayın, aksi uygun olmaz!” gibi şeyler yazmaz. Devlette ve doğal olarak kurumlarda da devamlılık esastır. Meclise verilen denetim yetkisi gülünç gerekçelerle geçiştirilemez. Halkın yeni döneme ilişkin yaptığı tercih geriye dönük işlerle ilgili sorumlulukları ortadan kaldırmaz. Hani olmaz ya, herkesin boş anına ve heyecanına geldi, oldu diyelim bu tür durumlarda ilk önce belediye başkanı bu duruma itiraz eder ve faaliyet raporunun ayrıntılı bir şekilde görüşülmesini ister, istemelidir. Yoksa vatandaş, daha işin başında ilk faaliyet raporunda böyle oluyorsa nasıl bir beş yıl geçireceğimiz belli oldu demeye başlar. Hukuka uygunluk, şeffaflık ve çağdaş yönetim anlayışı mevzuatın yanında etik uygunluğu da gerektirir. Fethiye Belediyemizin internet sitesinde en son 2011 yılına ait faaliyet raporu mevcut. E-belediyecilikte belirli bir mesafe almış belediyemizin sitesine kısa zamanda diğer yılların faaliyet raporlarının ve meclis kararlarının yükleneceğini umuyorum. Şimdi; “neden böyle bir konuya girdin?” derseniz, söyleyeyim. Aslında acı bir tebessüm edip geçmiştim haberi izlediğimde. Daha yeni, yerel yönetim sistemleri doktora dersimde “belediyelerin denetlenmesi” konulu ödev sunumu yaptığım halde düşünmüyordum. Ancak, Batı Akdeniz Gazetesinde Işık Taban’ın “Yerel Kent Rantı Lobisine Rağmen” başlıklı yazısını okuyunca yazmaya karar verdim. Belediyemizin faaliyetlerini ve özellikle meclis çalışmalarını belediye gözüyle, belediye çalışanlarının, belediyenin sitesine koydukları metinlerden (ki bütün yerel basın bu metinleri aynen kullanır) okumaktan sıkılmış iken, bir değerlendirme yazısı bulmanın etkisi oldu. Ne diyerek bitirelim? Herkesin gönlü Akdeniz gibi, hatta okyanus gibi olsun. Tekrar ve güzel konularla buluşabilmek dileğiyle sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.

Yazarın Diğer Yazıları