Kamil Oktay (Fethiye Müftüsü)

Helal Kazancın Duaya Ve Hayatına Etkisi

Kamil Oktay (Fethiye Müftüsü)

  • 1412

Bir gün Allah Rasulü’nün yanında, “Ey İnsanlar! Yeryüzündeki nimetlerin helal ve temiz olanlarından yiyiniz.” (Bakara, 2/168.) ayeti okunmuştu. Sa’d bin Ebi Vakkas ayağa kalktı ve şu soruyu sordu: “Ya Rasulallah! Beni, duaları kabul edilen birisi kılması için Allah’a dua edermisin?” Bunun üzerine Peygamberimiz şu karşılığı verdi: “Ey Sa’d! Yiyeceklerini helalinden seçersen, duası kabul edilenlerden olursun.” (Taberani, El Mu’cemu’l Evsat, 6/310.) Peygamberimizin verdiği bu karşılık hepimiz için geçerlidir. Rabbim bizleri yiyeceklerini helalinden seçen, duası kabul edilenlerden eylesin! 

Helalinden, temiz olandan yemeli ve israf edip sınırı aşmammalı.                                                                                      
Kıymetli okuyucular! Allah’ın emir ve yasaklarıyla sorumlu olan Mü’min, sadece ibadetleri yapmakla kalmayıp yediği lokmanın da helal olduğuna dikkat etmelidir. Bu sayede Allah’ın gazabından uzak durur ve şeytanın izinden gitmemiş olur. Cenab-ı Allah’ın şu buyruğuna dikkat edelim: “ Size rızık olarak verdiğimiz iyi ve temiz şeylerden yiyin ama bunda ölçüyü aşmayın, yoksa gazabıma uğrarsınız; kim gazabıma uğrarsa artık uçuruma yuvarlanmış demektir.” (Taha, 20/81.) Rabbimizin diğer bir emri de şöyledir: “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.” (Bakara, 2/168.) 

Gayemiz ne olusa olsun çok kazanmak değil, helalinden kazanmak olmalı.
Müslümanın yaptığı salih ameller, yenilen lokmanın helal olmasıyla anlam bulur, daha değerli hale gelir. Helal lokma yemeyen Mü’min farkında olmadan kendisini uçuruma sürükler, dünyasını ve ahiretini perişan eder. “Para gelsin de nereden gelirse gelsin!” anlayışı doğru bir anlayış değildir. Bir baba kendisine, eşine, çoluk çocuğuna helal lokma yedirmelidir. Kumardan, faizden, içki satışından, eksik ölçüp eksik tartmaktan elde edilen gelir bir Müslüman için helal değeri olan bir gelir değildir. Yenilen bir lokmanın haramlığı duanın reddine sebep olabilir. 

Çok kazanma hırsıyla dünya ve ahiretimizi karartmayalım.
Hadis-i şerife lütfen iyi kulak verelim: Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ temizdir; sadece temiz olanları kabul eder. Allah Teâlâ peygamberlerine neyi emrettiyse mü’minlere de onu emretmiştir.” (Müslim, Zekat 65.)  Cenâb–ı Hak Peygamberlere: “Ey peygamberler! Temiz ve helâl olan şeylerden yiyin, iyi ve faydalı işler yapın!” (Mü’minun, 23/51.) buyurmuş, Mü’minlere de: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin” (Bakara, 2/172.) buyurmuştur.” Resûlu Ekrem daha sonra şunları söyledi: “Bir kimse Allah yolunda uzun seferler yapar. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış vaziyette ellerini gökyüzüne açarak: Yâ Rabbi! Yâ Rabbi! diye dua eder. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!” (Müslim, Zekat 65.) 

Şüpheli şeylerden den sakınan onurunu korumuş olur.
Nu"mân b. Beşîr, parmaklarıyla iki kulağını göstererek, Resûlullah"ı (sav) şöyle derken işittiğini nakletmektedir: “Helâl bellidir; haram da bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu- ırzını (namus ve haysiyetini) korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse, harama düşmüş olur...” (Müslim, Müsâkât, 107)

Haramın çokluğu bizleri aldatmasın.
Geliniz, Peygamberimizin yaptığı şu güzel dualara gönülden amin diyelim: “Allahım! Helal nimetlerinle benim gözümü, gönlümü öyle doyur ki, harama dönüp bakmayayım!” (Tirmizi, Daavat,111) (Halkımız arasında bereket duası diye de bilinen hadis-i şerifin Türkçesi şu şekildedir.) “Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek beni haramlardan koru! Lûtfunla beni Sen’den başkasına muhtaç etme!” (Ahmed, I, 153) 
Allah’a emanet olun.
 

Yazarın Diğer Yazıları