Kamil Oktay (Fethiye Müftüsü)

CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI 1-7 EKİM

Kamil Oktay (Fethiye Müftüsü)

  • 1469

Diyanet İşleri Başkanlığımız, cami ve mescitlere olan ilgiyi artırmak, zihinlere mabet fikrini yerleştirmek, hayırsever ve din görevlilerinin azim ve gayretini artırmak maksadıyla, 1986 yılından beri her yıl 1-7 Ekim tarihleri arasını “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”  olarak kutlamaktadır.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın bu yıl ki teması Başkanlığımız tarafından  “Cami, Din Görevlileri ve Vefa” olarak belirlenmiştir. Camiler, müminlerin günde beş vakit huzura durup ibadetleriyle hayat buldukları mekânlardır. Camiler, ibadet yerleri olmanın yanında, eğitim ve öğretimin yapıldığı birer ilim ve irfan mektepleridir. Okunan hutbelerle, yapılan vaaz ve nasihatlerle her yaştan insanın dini bilgiler öğrendiği, kalplerde Allah, Peygamber, vatan ve millet sevgisinin yeşerdiği alanlardır.
Camiler, dil, renk, ırk ve kültür farkı gözetilmeksizin çocuk, genç ve yaşlıyı aynı safta buluşturan ve tevhid inancı etrafında toplayan; birlik, beraberlik ve kardeşliğin pekişmesini sağlayan, kutsal mekânlardır.
Camiler toplumun oksijen çadırıdır.
Müminin camiye olan ihtiyacı, balığın suya olan ihtiyacı gibidir. Balık susuz olmadığı gibi cami ve toplum da birbirinden ayrı düşünülemez. Bu ihtiyacın giderilmesinde, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v)’in varisi olan âlimler ve Kur’an hadimleri adanmışlık ruhuyla tarih boyunca vazifelerini ifa gayretinde olmuşlardır. 
Nitekim Yüce Rabbimiz Fussilet suresinin 33. Ayetinde; “Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve ‘ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel kim vardır?” buyurarak, en anlamlı ve kalıcı çağrının Allah’a çağrı olduğunu bizlere bildirmiştir.
Peygamber Efendimiz (sav), Medine'ye hicret ettiğinde, orada ilk olarak Mescid-i Nebevi’nin yerini belirleyip kısa sürede mescit ve Ashab-ı Suffe’yi yani okulu birlikte inşa etmiştir. Bundan da anlaşılacağı üzere İslam medeniyeti,  cami ve okul merkezli bir medeniyettir. Tarihimiz bunun örnekleri ile doludur. Yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da kalbi hizmet aşkıyla çarpan mümin kardeşlerimiz, milli ve manevi değerlerini ayakta tutmak için camiler, mescitler, imam-hatipler, ilahiyat fakülteleri, eğitimi veren vakıf ve dernekler açarak, cami merkezli medeniyetimizi yaşamaya ve yaşatmaya devam etmektedirler.
Hademe-i Hayrat, (hayra hizmet edenler)
Cami ve Kur’an Kurslarımızda vazife yapan din gönüllülerimiz, kutsal bir görev ifa etmektedirler. Cami içi hizmetleriyle birlikte; düğün ve doğum gibi en mutlu zamanlarında; hastalık ve ölüm gibi en hüzünlü günlerinde kardeşlerinin yanında olan hocalarımız, deprem ve yangın gibi doğal afetlerde,  sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu salgın döneminde de her zaman ayakta, hizmete hazır vaziyette üzerine aldığı görevi layıkıyla yerine getirmiştir.  Dolayısıyla din görevlilerimiz toplumun gönlünde saygın bir yere sahiptirler.
Davetimiz vatanın bölünmezliğine ve milletimizin birliğinedir.
Milli mücadelede vatanımız işgal edilip şanlı bayrağın yerine haçlı bayrağı dalgalandığında, “Bu şartlarda Cuma namazı kılınmaz” diye haykırarak İstiklal ateşini yakan Sütçü İmam olmuştur.
Din Görevlilerimiz ve Din Gönüllülerimiz 15 Temmuz 2016’da minarelerden okuduğu salalarla hain darbe girişiminin püskürtülmesinde’ de etkin rol almıştır. 
Bu itibarla; Cami ve Din Görevlileri Haftası’nın ve bu haftada yapılacak faaliyetlerin, milletimizin ve tüm İslam âleminin huzur ve barışına birlik ve kardeşliğine, sağlık ve sıhhatine katkı sağlamasını, temenni ediyor; değerli din görevlilerimizi ve ailelerini hizmetlerinden dolayı tebrik ediyor, vefat edenlere Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Ayrıca camilerimizin inşasında ve imarında emeği geçen hayırseverlerden ahirete göçenlere Cenâb-ı Hak’tan rahmet, hayatta olanlara da sağlık ve afiyetler niyaz ediyorum.
Yazımı Peygamber Efendimizin şu hadisiyle bitiriyorum: "Beldelerin Allah'a en sevimli olan mekânları mescitlerdir/camilerdir." (Müslim, Mesacid, 288.)
 

Yazarın Diğer Yazıları