Hande B. Sarıca

Hiç Olmak Sorunsalı

Hande B. Sarıca

  • 2222

‘Güneş ışığı camdan geçer ama leke bırakmaz.’

Bilmekte böyledir biraz; insan bilginin gölgesine sığındığında güneşin camdan izsiz geçisi gibi tek solukta yaşar hayatı. Öyle bir soluk ki bir nefese sığan muazzam varoluş. Yeterli ve dingin. Çabasızca amacına ulaşmış. Ve insan bir kere bilmeye başladı mı daha doğrusu bilgiyi sevmeye – gerçek bilgi/hakikat – usul usul hiç olmaya doğru bir yolculuğa başlar. Hiç olmak; ne kadar korkutucu sanki varoluşun içinde kimsesiz kalmak gibi ürpertiyor insanı, korkuttukça dünyevi herşey daha bir cazip geliyor daha bir hırsla başlıyor insan tırmalamaya yaşamı, yoldukça yoluyor bütün değerleri ve saf maneviyatı... Hiç olmak bir noksanlık değil esasında; esas acizlik ve üzerimize bir ömür sinen o yetersizlik ve doyumsuzluk hislerinin sebebi varoluşun ve kendimizin olduğumuz haliyle çok yeterli oluşunu göremeyişimiz bana kalırsa. Ve pek tabi insan biranda hiçliğe doğru koşamaz. Zaten önce kim olduğunu bulması gerekir. İnsanın bir rastgele yaşadığı dönemi vardır bir de kendini bulmaya başladıktan sonrası. Rastgele yaşamanın insana anlık hazlar ya da uzun süreli pişmanlıkların dışında bir getirisi olmaz fakat insan bir kere kendine bir kapı araladığında grilikleri bambaşka tonlarda boyamayı öğrenir. Ve bir zaman gelir ki; yorgun bir günün ardından çıkarılan kıyafetler gibi bütün zırhını çıkartır, külfeti kenara koyar ve usulca – günün ilk ışığının nazikçe göze girmesi gibi – hiçliğe doğru ( hakikate doğru ) yürümeye başlar ve hiç olmak bir sorun olmaktan çıkıp varoluşun kendisine dönüşür, çabasızca...


 

Yazarın Diğer Yazıları