Hande B. Sarıca

Beni Yargılama Gördüğün Bendeki Yansıman

Hande B. Sarıca

  • 2769

Şöyle bir durup bakmalı; geriye yaslanıp sessizlik tuşuyla doğanın huşu içindeki sükunetini dinlemeli. Ne şarkılar gizli ağaç kovuklarında kim bilir?

Günde kaç defa onaylanma arzusu içindeyiz, düşüncelerimizin birçoğu aslında nasılda zamanla bize dayatılmış başkalarının gerçekleri. Kendi savaşımız bile değil verdiğimiz, meydanda olmak yetiyor, savaştım demek kafi. Sadece ile başlayan kaç bin cümle kurduk bugüne dek ama eylemlerimizin sonucu keşkelerde bitti, kaç zamandır savruluyoruz kader deyip geçtiğimiz bilinçsiz seçimlerimizin sonuçlarından bir başkasıninkilere bilinmez. Ne zaman duracağız? Durup silkelenmek için neyi bekliyoruz? Ne zaman bir başkasının daha bizim dün yaptığımız veya yarın yapacağımız kusuruyla dalga geçmeye son verip düşeni kaldırmaya başlayacağız? Ne zaman gerçekten insan olacağız?
Beni yargılama hatalarımla çünkü geldiğim yolu bilmiyorsun. Senin hata dediğin bu deneyimi yaşamam için hayatın beni hangi yerlere götürdüğünü bilmiyorsun ve yarın aynı hataları seninde yapmayacağını bilmiyorsun. Bu kadar bilinmez varken beni yargılaman aslında kendine karşı sevgisiz olmandan. Kendini sev, ki yargıların ve fikirlerin aslında rüzgar kadar gelip geçici olduğunu anla, kendini sev ki yanındakinin ‘tuhaflıkları’ sana batmasın, kendini sevmezsen çünkü hiç çocuk olmamış bir yetişkin olursun ve bir zamanlar hiç oynamamış, düşmemiş ve gülmemiş bir yetişkin sadece başkalarının kusurlarıyla avunur. Kendine bunu yapma.
Toplumun ahlak masası komutanları aslında hepimizin içindeki öze pislik akıttılar. Ve şimdi kendi battığımız bu çamurdan yuvarlanarak kurtulmaya çalışıyoruz. Yargılar yaşamın kenarlıkları olmayan uçurumları; uçlarda gezinmek tehlikelidir fakat güçlü karakter ister. Biranda gelen muhalif saldırılar kişiyi aşağı savunmasızca bırakabilir. Bu sebepledir kendini tanı diye başlaması bütün güzel öğretilerin. Çünkü ancak kendi varlığını kavramış zihinler başkalarından gelen olumlu olumsuz her türlü yargıyı kişisel almamayı öğrenmiş olanlardır, onlar farketmişlerdir en çok yargılayanlar en az yaşayanlar ve kendine en yabancı olanlar...
Bilgenin biri demiş zamanın birinde; doğru soruları sormazsan doğru cevaplara asla ulaşamazsın diye.. bu sorular doğru mu peki? Peki cevabı verecek kişi hangi yargıya dayanarak konuşacak? Ve eğer bir cevap alamazsam doğru yolda olup olmadığımı nasıl bileceğim?

Yazarın Diğer Yazıları