
Ne Yapacağım?
Elif Öztürk / ELif'le İçsel Farkındalık
- 404
İki seçenek arasında kalıyorsun. Nereye gitsen ne yapsan aklında aynı soru.
“Ne yapacağım?”
Sağındaki yol, herkesin beklediği ve olmasını istediği bir adrese gidiyor. Kabul gören bir seçenek olduğunu biliyorsun. Garanti bir iş olduğuna dair cümlelere maruz kalıyorsun. İçinde volkanlar patlıyor işittiklerinin etkisinde ama dillendiremiyorsun. Kurallara tabi olarak yaşamak istemiyorsun. Hayat gailesi içinde kaybolmak istemiyorsun.
Solundaki yol, sana heyecan veren yeteneklerini ortaya koyabileceğin bir adrese gidiyor. Işıltılı cümlelerin peşinden gitmek istiyorsun. İlk adımlarını attığında hemen sorumlulukların hatırlatılıyor. Ruhunda fırtınalar kopuyor. Var olan düzenin çarkları arasında öğütülmek istemiyorsun. Parlak renkleriyle geleceğin vaat ettiklerine bakıyorsun. Potansiyelinin farkındasın ve neler yapabileceğini biliyorsun. Olabilirlikleri kendinden önce başkalarına ispat etme durumuna öfkeleniyorsun. Eforunu istediklerinin uğruna harcaman gerektiğini iliklerinde hissediyorsun.
“Olduğun yerde kalmalısın.”
“Mutlu değilim.”
“Para kazanmak kolay mı?”
“Denemeden bilinmez ki!”
“Mantıklı düşün. Gül gibi iş bırakılır mı?”
“Etikete sahip bir iş bana ne verebilir ki!”
Kalbinin odalarında gezinenleri cesaretle dillendiriyorsun ama seni sevdiğini söyleyenlerden duyduklarını boş veremiyorsun.
Sevmek sevdiğinin önceliklerini, istediklerini, önemsemek değil midir? Sevdiğini olduğu gibi kabul etmek gerekmez mi? Kendine sorduğun soruların yanıtlarını bulamıyorsun. Ucunu tuttuğun her ipin az ötesinde bariyere çarpıyorsun. “ben seni düşünüyorum” cümlelerine takılıp duruyorsun. Duyageldiklerin canını acıtıyor. Eprimiş duyguları üstüne giymek istemiyorsun. Bozulmuş, içi boşaltılmış sevgi sözlerine daha fazla katlanamıyorsun.
“bir kişi, sadece bir kişi bana inansaydı.”
Kalbinde gezinenleri tanımlayamıyorsun. Panikle umuduna sarılıyorsun. Olanla olması gereken arasında giden yolun uzamasını istemiyorsun. Tam ikisinin ortasında duruyorsun. Bir yanında öfke bir yanında korku nefes alıyor. Anlaşılmadığın için öfkelisin. Küçücük de olsa kaybedeceklerine dair söylenenlerin doğru çıkabilme ihtimalinden korkuyorsun. Bir adım atabilsen devam edeceğini biliyorsun. Tek bir adımla yolculuğuna başlayacağını hissediyorsun. Elinde kalem kağıt duruyor. “Son” diye yazabilecek misin? Her şeyi bitirip çekip gidebilecek misin?