İletişimde konuşma, diyaloğın önemli tekniklerinden biridir. İlk iletişim konuşma yolu ile gerçekleşir ve daha sonra buna yeni teknikler eklenir.
Koçluk görüşmelerinde ise amaç koçluk alan kişiyi konuşturmaktır. Koç, daha az konuşmalı daha çok iletişimi derinleştirecek diğer metotları kullanmalıdır. Koç; ders verir gibi konuşmamalı, ses tonunu iyi ayarlamalı, vurgulamalara dikkat etmeli, içerik olarak güven verici ve destekleyici olmalıdır. Açık ve sade bir dil kullanmalıdır. Yargılayıcı, alaycı olmamalıdır. Koç fikirlerini doğru yerlerde gündeme getirmeli, bir dayatma olarak sunmamalıdır. Genelde, koçluk alan kişinin görmesini sağlayacak doğru soruları, sorgulama yapmadan sormalıdır. Bunlar gerçekleşmediğinde ise iletişim kazalarının meydana gelmesi kaçınılmazdır.
İLETİŞİM ENGELLERİ NELERDİR?
Söylenen sözlerin gizli anlamları / iletileri vardır. Karşımızdaki kişi bunları algıladığında kabul edilmezlik duygusu yani iletişim engeli meydana gelir. Her ileti karşımızdaki kişinin ileride kendisiyle ilgili değer yargılarını oluşturacaktır. Bu nedenle kurduğumuz iletişimin yapıcı veya yıkıcı olması bize yani konuşma biçimimize bağlıdır. Konuşma doğru olursa iyileştirebilir ve yapıcı bir değişiklik meydana getirebilir. İçten bir kabul edilme duygusu verebildiğinizde bunun gerçekten etkili olduğunu göreceksiniz. İletişim engelleri ile dolu bir konuşma iletişim olmaktan uzaklaşır ve karşımızdaki kişide olumsuz duygulara neden olur. Bir kişiye yardım etme yolu, onu konuşmaya başlatmak ve onu dinleyerek “yolundan çekilmek” tir. İletişimi zehirleyen 12 madde ise şöyledir.
1. Emir vermek, yönlendirmek
2. Uyarmak, gözdağı vermek
3. Ahlak dersi vermek
4. Öğüt vermek, çözüm ve öneri getirmek
5. Öğretmek, nutuk çekmek, mantıklı düşünceler önermek
6. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak
7. Ad takmak, alay etmek
8. Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak
9. Övmek, aynı düşüncede olmak, olumlu değerlendirmeler yapmak
10. Avutmak, teselli etmek
11. Sorgulamak, sınamak, sorguya çekmek
12. Alaycı davranmak, şakacı davranmak, konuyu saptırmak.
