Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

YAŞAMIN AYIRDINA VARMAK İÇİN YAZMAK!

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 3922

Tam 17 yıl olmuş dile kolay! Gerçek Fethiye Gazetesi’nde köşe yazısı yazalı 17 yıl olmuş. Ülkenin değişik yörelerindeki edebiyat dergilerine zaman zaman aylık sanat yazıları yazmakla birlikte, en uzun yazdığım gazete Gerçek Fethiye olmuştur. Okuyan var mıdır? Kimler okur beni? Hiç bilmem bunları. Ben sanki onbinlerce okuyucum varmış gibi ciddiyetle yazarım. Yazmak benim için bir yaşam biçimi olduğu için sürekli yazmanın verdiği keyif de başkadır. “Yaşadığımın ayırdına varırım.” Yazıyorsam yaşıyorum demektir bu. Bana yeter de artar bile.Birkaç okuyanım da olursa, benimle düşüncelerimi paylaşırlarsa gel keyfim gel. Paraya pula, hiçbir makama mevkiye değişmem bu mutluluğu. Benim yaşamım da böyle işte ne yapayım. Yazarak “yaşadığımın ayırdına” varırım dedim ya! Hiç ara vermeden 17 yıl her hafta yazmak. 3 yıl da Adana’da yayınlanan Yeni Adana Gazetesi’nde yazmıştım. Toplam 20 yıl eder. Her yıl 52 haftadan 1040 yazı eder. Hiç ara vermeden 1040 ve daha üzerinde yazı yazmak kadar yaşamın ayırdına varmak. Ben yaşadığımın farkına varıyorum da yazarak, okur ne kadar benim farkımda. Kitaplardan bunu az çok tahmin ederim. Ama köşe yazılarında biraz zordur bu tahmin yürütmek. 20 yıldır ara vermeden yazdığım yazılarımı unutmadan gazeteye ulaştırmak da bir farkındalık. Sürekli uyanık kalmalıyım yani. Yazdıktan sonra gazeteye ulaştırmak da lazım. Geçen hafta ne oldu biliyor musunuz? Yazı yazmayı unutmuşum. Eskiden gazeteden telefon ederlerdi “yazı ne oldu” diye. Bu kez uyaran da olmamıştı. Akşam geldi aklıma. Ne yazmışım ne de göndermişim. “Eyvah ben ne yaptım!” dedim kendi kendime.”Arayan olmadığına göre internetten web sayfamdaki yazılardan birini koymuşlardır nasıl olsa” deyip rahatladım.Ya da “Yazarımız olmayan izninin bir bölümünü kullanmakta olduğundan yazılarına bir süre ara vermiştir.” gibi bir şeyler yazarlar dedim. Bunlar benim hüsn-ü kuruntularımdı tabii ki. Yazımın olduğu yerde hiçbir ibare yoktu. Normal ilanlar ve haberler vardı. Kimse fark etmemişti beni. Ne arayan ne soran. Kimsenin aklına bile gelmemiş ki daha sonraki günlerde de arayan soran olmadı. Bu yazıyı yine “yaşadığımın ayırdına varmış olmanın” keyfiyle yazıyorum. Bir yazı yazmayı unuttum diye bir sitem edeyim dedim kendi kendime ama sonra düşündüm ki günde onlarca şehit cenazesinin geldiğinin bile kimse farkında değil. Hangi gün hangi ailenin ocağına ateş düştü düşecek kimse farkında değil. Memleket savaşa girmiş kimse farkında değil. Herkes kendi keyfinde kimse kimsenin farkında değil. Utandım kendi kendimden ve sitem etmekten vazgeçtim.

Yazarın Diğer Yazıları